Öncelikle son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biri olduğunu söylebilirim. Kitabı iyi yapansa yazarın iyiliği mi, yoksa konunun Amerika’nın etkisiz hale getirilmesi ekseninde dönmesinin hoşuma gitmesi mi pek emin değilim. En iyisi kitabın konusundan kısaca bahsedeyim de kararı siz verin. Kitap anakaranın uzantısı olan ancak sular yükseldiğinde ada halini alan bir kara parçasında yaşayan insanları anlatarak başlıyor. Zaten çok geniş olmayan kara parçasında iki kişi yaşıyor. Biri adanın bir ucunda diğeri de diğer ucunda. Birisi – anlatıcımız Alec – hayatla iletişimini en aza indirme kararı alan bir münzevi. Diğeri ise çok satan kitabının ardından bir daha hiçbir şey yazamayan, yazmak için de bu ıssız adaya taşınan bir yazar. Uzun yıllar bu ikili birbirlerinden bihaber yaşadılar. Anakarada sular yükseleceği sırada kimse yolu kullanmasın diye bekleyen bir de bekçi mevcut. Agamemnon. Sessiz, kendi halinde ancak bilge bir adam. Derken bir gün elektrikler kesilir, telefonlar ve radyolar kullanılmaz hale gelir ve yaşam durur. Bu durumun kendi sakin yerleşim yerlerinden bağımsız büyük çaplı bir şey olduğunu fark ettiklerinde merakları iyice artar. Günler sonra elektrik gelip yaşam normale döndüğünde Alec Washington’da yaşayan ve Beyaz Saray’da yaşayan arkadaşını arar ve bu kesintilerin nedenini öğrenir. Kendilerine Empedokles’in Dostları diyen bir grup insan Amerika ile Rusya arasında gerçekleşmesi muhtemel bir savaşı engellemek için ortaya çıkmış ve aslında teknolojilerinin ne kadar ileride olduğunu, kendi rızaları ile savaşı durdurmazlarsa onların zor kullanarak durduracaklarını anlatırlar. Başta buna inanmazlar ancak dünyayı durdurabildiklerini fark ettiklerinde şaşkına dönerler. Çünkü başta kendileri olmak üzere herkes Amerika’nın bir süper güç olduğunu, son teknolojiye sahip olduğunu ve ondan izinsiz ya da habersiz hiçbir şey yapamayacaklarını düşünür. Ancak durum sandıkları gibi değilmiş. Zamanla bu Empedokles’in Dostları denen grup kendilerini isteyerek daha bilinir hale getirirler. Gezici hastanelerinde bulunan bir tünelle dileyen herkesin hastalıklarını tedavi edebileceklerini söylerler. Ve yaparlar da. Başta Amerikan başkanı olmak üzere onlara ulaşabilen herkesi tedavi ederler. Ancak bir gün radikal bir grup gezici hastanelerinin birinin yanında bir bomba patlatır. Onlar da tüm malzemelerini toplayıp geldikleri gibi sessizce giderler. Bir daha onlardan haber alınamaz. Agamemnon da onlardan biri olduğu için ortadan kaybolur. Alec dostu olan bu adamı çok özleyeceğini fark eder. Ancak o sırada hayatında beklenmedik gelişmeler olur. Daha önce hiç görüşmediği diğer ada sakini ile önce dost sonra sevgili olurlar. Dostunu kaybettikten birkaç gün sonra baba olacağını öğrenen Alec hayatın mucizelerle dolu olduğuna bir kez daha inanır ve bizi de inandırır.

Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,2bin okunma

·

61 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Irem Eraktas