Gönderi

Çocuğunuza Duygusal Anlamda Zinde Olmayı Öğretmek
İlk olarak, bir şeyler tamamen kontrolden çıkana kadar beklememelisiniz. İkincisi, bir planınız olur. Olayları önceden düşünmeye çalışırsınız. Örneğin bir oyun grubuna katılıyorsanız, kendinize sorarsınız, yolunda gitmeyebilecek bir şeyler olabilir mi? Bir grup oluşumunda benim çocuğumun Aşil topuğu (her insanın küçük ama kişinin hayatını oldukça derinden etkileyen bir kusuru olduğunu anlatmak için kullanılan bir ifade) nedir? Daha önceden bunları düşünmelisiniz, olayın ortasında çocuğunuzun duyguları ile başa çıkamazsınız. Buna rağmen, bir öfke anında plana bağlı kalmak yine de zordur. O zaman size basit bir çözüm: - Duygularını Hissedin - Müdahale Edin - Anlatın (çocuğunuza ondan yapmasını beklediğiniz şeyi veya bunun yerine ne yapabileceğini anlatın) Anne-babalar ani bir taşkın davranıştan sonra, daha önce yaptıkları gibi öfkelenip çocuklarını cezalandırmak yerine onlarla konuşup, daha da önemlisi onları dinlediler. Çalışma, ilk adımda çocuğun öfkesini tanımlamasına ve onun hakkında konuşabilmesini sağlamanın, daha sonra karşılaşılabilecek öfke krizlerinin önlemesinde etkili olacağını gösterdi. Çocukların bu şekilde, daha az dürtüsel davrandığı ve okulda sözü edilen teknikleri bilmeyen ailelerin saldırgan davranışlı çocuklarına kıyasla çok daha iyi davranışlar sergilemeye başladıkları görüldü. HİSSETMEK (DUYGULARI TANIMAK) Çocuklarınızın duygularını onlar adına söze dökmekten ya da görmezlikten gelmekten çok, onların o duyguları hissetmelerine izin vermeniz; onlara duygularını anlamaları konusunda yardımcı olmanız gerekir. Kriz anına kadar beklemeyin. Çocuğunuza hislerle ilgili cümleler kurun. “Biliyorum Billy elinden oyuncağını almaya kaltığında sinirleniyorsun.” Eğer çocuğunuz gerçekten sınırı aştıysa ve duygularına teslim olduysa, onu hemen yaptığı eylemden uzaklaştırın. Ona sakinleşmesi için şans verin. Sırtı size dönük şekilde kucağınıza oturtup, ondan derin bir nefes almasını isteyin. Bağırır ve kucağınızdan kurtulmaya çalışırsa, onu aşağı indirin, yine sırtı size dönük şekilde durmasını sağlayın. Ve onun yerine onun duygularını tanımlayın (“…ndan dolayı sinirlendiğini / heyecanlandığını görüyorum.”). Aynı zamanda limitleri belirleyin. (“Ama sakinleşene kadar gidip tekrar Danny ile oynayamazsın.”) Sakinleştiği anda, ona sarılın ve övün: “Sakinleşmeyi başardın.” KARŞILIKLI SAYGI Saygı iki yönlüdür. Kabul edilebilir limitler koyarak, kendi sınırlarınızı belirleyerek ve “lütfen” ve “teşekkür ederim” gibi belli nezaket cümlelerini bekleyerek kendiniz için saygı talep edin. Ama siz de aynı şekilde çocuğunuza saygı gösterin. - Aşırı tepki göstermeyin, bağırmayın, vurmayın. Duygusal yetkinlik için çocuğunuza model olduğunuzu unutmayın. - Arkadaşlarınızın yanında çocuğunuzun sorunları hakkında konuşmayın. - Disiplini bir ceza olarak değil, bir öğretme fırsatı olarak ele alın. - İyi davranışını övün. “Aferin ne güzel paylaştın.”, “Aferin ne güzel dinledin.” veya “kendini sakinleştirmeyi başardın.” MÜDAHALE ETMEK Eylemler sözcüklerden daha çok şey söyler, özellikle de küçük çocuklara. İstenmeyen davranışları, hem isimlendirerek, hem de fiziksel olarak müdahale ederek engellemeniz gerekir. Çocuklar doğaları gereği her şeyi coşkuyla yaşarlar. Hareketli yapıdaki çocuklar ile yüksek tepkisel duygusal/sosyal tarza sahip çocuklar kesinlikle böyledir. Disiplin, ağır olmayan ama karsrla uygulanan kısıtlamalar gerektirir. Oğlu ilgi çekmeye çalıştığında ya da bir öfke nöbetine girdiğinde, annenin ona bunun kabul edilebilir bir davranış olmadığını söylemesi gerekir. Onu alıp, yüzünü dışarı vererek yere oturtmalı ve şöyle demelidir: “Dışarı çıktığımızda bu kadar çılgınca davranmamalısın.” Eğer çocuk aynı şekilde devam ederse, anne onu alıp eve götürmelidir. Her durumda olabilecekleri önceden düşünüp bir B planınız olmalıdır. ÇOCUĞUNUZU KORUYUN Başka bir çocuk çocuğunuza saldırgan davrandığı zaman çocuğunuz için başka bir oyun seçeneği bulun. Çocuklar diğer çocuklardan bazı huylar kapabilirler. Daha kötüsü, çocuğunuzun saldırgan yapılı arkadaşı ile oynamasına devam etmesine izin verdiğinizde, ona dünyanın güvenlikli bir yer olmadığını göstermiş olursunuz. Zorbalık yağan diğer çocuk, sizin çocuğunuzun kendine olan güvenini sarsar. Siz ilk elden böyle saldırgan bir duruma şahit olursanız, hemen müdahale edin. Çocuğunuzu hiçbir zaman tehlikede bırakmayın. Bu başka bir çocuğu disiplin etmeyi gerektirse de. Aksi halde, çocuğunuza “çok kötü, kendi kendinesin” demiş olursunuz. ANLATMAK Çocuğunuz tokat attığında, birini ısırdığında, birine vurduğunda, ittiğinde ya da başka bir çocuğun elinden oyuncak aldığında hemen müdahale etmeniz gerekir. Aynı zamanda ona başka bir davranış yolu da göstermelisiniz. Küçük çocukları ikna etmeye çalışmayız. Bunun yerine, ona bize uyan alternatifler üzerine temellenmiş seçenekler sunarız. Başka bir deyişle, ona “Bir parça havuç mu, bir avuç kuru üzüm mü yersin?” diye sormak yerine, “Bir parça havuç mu, bir avuç kuru üzüm mü yersin?” diye sorarız.
Sayfa 430Kitabı okudu
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.