Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yaşadığımız İbretler Ne Anlama Geliyor? Bir felaket yaşandıktan sonra suçu yaratana atanlar kendi suçlarını gizleyerek suçu yaratana atmaya devam etsinler. Sonlarını düşünmesinler. Onların peşine takılanlar da kendi sonlarını düşünmediler zaten. Bu bir din dersi değil, bir iman dersidir. İman dinler ile ortaya çıkmadı. Yaratan ilk ruhu ile insana bahşettiği günden bugüne var. İman ne midir? İman; yaratanın verdiği us ve duyunca layık yaşamak, iyiyi, doğruyu, gerçeği ve güzel olanı korumak, savunmak, ilkeden, ahlaktan ve adaletten ayrılmadan merhametli olmak demektir. İnsan ve toplumlar ne zaman mana boyutu ile madde boyutunun dengesini bozacak bir yaşamı tercih ettiklerinde yaptıklarının altında ezilmiş ve yok olmuşlardır. Mana maddeyi amaç yapmak değil araç olarak tutarak dengeyi bozmamak demektir. Dengeyi güç bozar. Gücünü kendi kullanmak yerine başkalarına devredenler kontrolsüz gücün ortaya çıkmasına sebep olur ve o güç ile başa çıkamazlar. Güç şeytanidir. İnsan çıkar putuna sık sık yenik düşen bir canlıdır. Kendisi için istediği yararın yurdu ve ulusu için de yararlı olup olmadığını düşünmeden hareket ettiği her devirde hezimete uğramıştır. Dengeyi gücün bozacağına inanan ve inanmasını sağlayan şeytanlığın oyuncağı olmamanın yolu imana gelmektir. İman, her din icat edene koşulsuz biat ve itaat etmek demek değildir. Onlar her biri ayrı bir dünya görüşü yalanı ile sizin gücünüzü ele geçirmenin peşindeler. Ve bu toplum seksen yıldır dünya görüşü adı altında yalanların oyuncağı olmanın altında kalmıştır. Yönünü değiştirmez ise kendi zulmünün altında kalmaya da devam edecektir. Yeni dünya düzeni adı altında şeytan güç devşirmek peşine düşmüş olup toplumu ittifaklar ile seçeneksiz bırakarak her sonuçta kendisinin kazanacağı bir düzeni satılık kalemler sayesinde, kendini satmış işbirlikçi medya sayesinde dayatmaktadır. Bugünlere birlik ve beraberlik içinde yaşamayı terk ettiğimiz için gelmedik mi? Amasya genelgesi zamanında siyasi partiler olacak mı sorusuna yanıt olarak ne demişti bize Cumhuriyet yönetimini hediye ederek doğru yolu yön olarak gösteren büyük Atatürk; ✓ Bizim partilere ihtiyacımız yoktur, biz milli birliğe muhtacız. Neye muhtacız ortak akıl ve vicdan birliğine yani toplumsal bir imana ihtiyacımız var. Atatürk döneminde adam oğulları bu imana sahipken neden ve nasıl kaybettiğini seksen yıllık yakın tarih bize anlatıyor. Krizler, talan, soygun ekonomisi, deprem, sel su baskını, orman yangını ve benzeri tüm felaketlerin son bulması o kadar hızlı olmayacak. Biz bugüne bir günde gelmedik. Her doğrunun olduğu gibi her yanlışın veya yıkımın da bir bedeli var. Canlı ölü zalimler ve onlara güç verenler yaşattıkları zulmü yaşamadan bu ibret son bulmayacak. Dost acı söyler, düşman aldatmak için süsler. İnsanın kendisi ile yüzleşmesi kendisine yeni bir şans verebilir. Umarım aldatan ve aldananlardan olmaya devam etmezsiniz. Aksi takdirde turbun büyüğü daha duruyor. Mızrak çuvala sığmıyor çünkü! Acımızı türkü yapmaktan vazgeçerek us ve duyunç içinde iman ile yaptıklarımızı başkalarının diline türkü olarak söyletmemiz gerekiyor. Bir asırdır kendinden sürekli bahsettiren Mustafa Kemal Atatürk gibi bir meşalesi olan bir topluma bu yaşadıkları hiç yakışıyor mu? İki satır yazı bir kaç kitap karıştırmayan bir toplumun medya denen palavra ile zihnini doldurması dünyayı ve yaşananları okuması haliyle mümkün olmuyor. ] Önder KARAÇAY [
İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.