》"Nasıl herkese duyurayım da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim, ben bu anlattığınız değilim. Yusuf'u ben nasıl yerim? Ben Yusuf'u nasıl yerim? Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım, alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle, nasıl yıkayayım? Öyle bir leke ki değil bana, yeter kıyametin kopacağını güne değin gelip geçecek tüm torunlarıma. Tek muradım, bütün yaratılmışların sahibi olan Tanrım,bu ayıpla yaşatmasın beni. Ya alsın yeni doğmuş bütün kurt yavrularıyla birlikte canımı, kurt neslinin dalı yaprağı burada kesilsin, ya da adım temize çıksın." Yusuf'u yedi diye iftira atılan o kurdun feryatları bunlar. O Yusuf ki güzelliğiyle, iffetiyle dillere destan olmuş ve o kurt ki kabullenemiyor böyle bir insanı öldürmekle suçlanmayı, içi yanıyor, dile geliyor... 》"Sen onlara bu kıssayı anlat, belki üzerinde düşünürler." Araf 176 Hz. Yusuf... Birçoklarımızın bildiği bu kıssayı Nazan Bekiroğlu da kendine has üslubu ile anlatmış. Bilinen bir kıssa olmasına rağmen anlatışı, tavrı, kullandığı kelimeler ve ahenk çok özgün. Sizi bir şiir kitabı okur gibi içine çekiyor. 》Yusuf ile Züleyha. Yani kalbin üzerinde titreyen hüznün hikayesi bu. Kuyulara, zindanlara atılan Yusuf gün geliyor, Mısır'a sultan oluyor. 》Yakup Aleyhisselam'ın oğlu olan Hz. Yusuf bir gece rüyasında güneşin, ayın ve 11 yıldızın önünde secde ettiğini görür. Babası bunun peygamberlik görevine işaret ettiğini anlar ve diğer kardeşlerinden bunu saklamasını ister. Ama bir şekilde öğrenilir ve kardeşleri Yusuf'u kıskanmaya başlar. Onu bir kuyuya atıp, babalarına kurt yedi diye yalan söylerler. Sonra bir kervanın Yusuf'u kuyuda bulmasıyla Yusuf'un hikayesi tam manasıyla başlar. 》Yusuf kuyuya atıldığında kuyunun dile gelişini, sevincini, aynaya baktığında aynanın sevincini bile okuyoruz. 》Mısır'a getirilir ve orada köle pazarında satın alınır. O artık hayatını değiştirecek olan Züleyha'nın kölesidir. İffetini korumak isterken iftiraya uğrar. Ve uzun yıllar zindanda kalır. Züleyha'nın kalbi ise bu arada Yusuf'un aşkıyla dolup taşmaya başlamıştır bile. 》"Züleyha Yusuf'a bir mektup yazmaya başlayınca. Yusuf diye başladı. Yusuf diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın nâmesinde ser-nâmeden öte kelam yok. Ve Züleyha'nın lügatinde Yusuf'tan öte sözcük yok." Beşeri aşktan ilahi aşka geçişi okuyoruz bu kitapta. "Ve biliyor musun ki, seni sevdiysem, bütün ruhların yaratıldığı ve henüz ruhlara cesetlerinin biçilmediği o mecliste, senin yanında yer almış olduğumu hatıramda taşıyor olduğumdandır bu." 》Züleyha nasıl seviyorsa onu, Yusuf'un da kalbine Züleyha'nın nasıl ilham edildiğini görüyoruz. "Ben: Yusuf, ezelden Levh-i Mahfuz sathına Züleyha'nın adıyla birlikte yazıldı ismim. Ve kelam var olduğu müddetçe, yani ebede kadar Züleyha'nın adıyla yan yana yazılacak benim ismim. Yazdıran: Rabbim. "ey örtüsüne bürünen gece kadar güzel sevgili şimdi gerçekleşen bir rüya, tamamlanmış bir fetihsin bana." 》Sonra zindandan kurtuluyor Yusuf. Ona atılan iftiranın karartısından kurtuluyor. Kendisine bahşedilen aşka kavuşuyor. Sultan oluyor Mısır'a... Onu bekleyen babası, ona kötülük yapan kardeşleri. Hepsiyle karşılaşma vakti geliyor. 》Ve Firavun... Adı çoğu kez zulümle özdeşleşmiş. Diyor ki: Sanki hepimiz ibret olsun diye uzun yüzyıllar sonra kıyıya atılan o iki büklüm secdedeki cesediz. Sanki hepimizin zamanında Nil'in sularından kan akmış. Sanki çekirge istilası hepimizin zamanında tarlalara uğramış. Aslında bütün firavunlar yalnızca birisine dönüşmüş bu hikayede. Ama o Firavun Yusuf'u görmüş, ona inanmış, onunla anılmak istemiş Yüce Kitapta. 》Hz. Yakup'un sabrı, teslimiyeti, Hz. Yusuf'un merhameti, affediciliği, iffeti, Züleyha'nın beşeri aşktan ilahi aşka olan içsel yolculuğunu okumaktan çok keyif aldım. 》Ve iffet denince sadece kadına yüklediğimiz o vasıf... İffet, edep, ahlak, sabır, merhamet, güzel kalp... Bu gibi kavramların kadın değil, insan olmanın bir gereği olduğunu hatırlatan bir kitap oldu. Gerçek aşkı bulabilmek dileğiyle...

Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202114.9k okunma

··

518 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kübranur