"Hangi yıl olduğunun önemi yok,
Önemi yok nerede olduğunun,
Anayollardan birinde
Karşılaştı yedi köylü.
Yedi, geçici borçlu köylü.
Gayretli'ydi illeri
ve ilçeleri Acıyadayan.
Issız nahiyesinin
Yakın köylerinden hepsi:
Yamalı, Delikli,
Yalınayaklı, Titreyenler,
Acılı ve Açlar,
Bir de Ürünsüz'den.
Başladılar tartışmaya karşılaşınca:
Kim mutlu yaşar Rusya'da,
Özgür ve rahatça?
Roman: Toprak sahibi dedi,
Memur, dedi Demyan.
Luka, papaz dedi.
Şiş göbek tüccar,
Dedi Gubin biraderler,
Ivan ile Mitrodor.
Yaşlı Pahom gömüldü düşüncelere:
Soylu erkan bir de
Bakanı zat-ı şahanenin,
Dedi bakarak yerlere.
Prov kısaca ses verdi: Çar."
İşte böyle başlıyor manzum romanımız. İnanılmaz akıcı diliyle eleştiriyor Rusya'yı yazarımız. 7 köylü 7 kesimden birini söylüyor mutludur diye ancak köylüler gezdikçe illeri, aradıkça mutluları olaylar farklı boyutlara ulaşıyor. Mutlu bir türlü bulunamıyor :)