Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

TESETTÜRÜN ÖNEMİNİ UNUTTULAR YAŞANAN ONCA SIKINTIDAN SONRA ...
😭😭😭😭😭😭😭😭 Yaşanan Onca Sıkıntılardan Sonra Ders Almadınızmı Halâ İslamiyete Sahip Çıkalım Toplum Olarak ... 🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 .... Öğrenci , 28 Şubat'ın hiç hatırlamak istemediği bir tarih ve kendisi için acılarla dolu bir dönem olduğunu söyledi. Siyasetçiler, başörtülü öğrenciler ve akademisyenler başta olmak üzere toplumun büyük bir kesimine haksızlık yapıldığını ifade eden Öğrenci , 28 Şubat'ın sıkıntılı, zorlu ve mücadeleyi omuzlamak zorunda kaldığı bir dönem olduğunu belirtti. 28 Şubat döneminde İstanbul Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda 2. sınıfta öğrenci olduğunu kaydeden Öğrenci "Okulumuz bitmek üzereydi. Başörtüsü yasağı başlayınca okula devam edememeye başladık. Akabinde protesto eylemleri oldu. Bunlar belli sınırlar dahilinde demokratik eylemlerdi. Bugün, Boğaziçi Üniversitesi örneğinin gündemde olduğu için söylüyorum. Oradaki protestoların tam zıttı bir protestoydu. Biz, inancımızdan dolayı başörtülü olduğumuz için okullarımıza belli bir süre devam ettik. Daha sonra yayınlanan bir genelde ile anayasal olan, inancımızı taşıyabilme hakkımıza müdahale edildi ve okullara alınmamaya başlandık." diye konuştu. Eğitimlerinin engellenmesine rağmen barışçıl olarak basın açıklamaları ile oturma eylemleri yaptıklarını anlatan Öğrenci o dönemin polislerinin buna müdahale ettiklerini söyledi. 28 Şubat'ta, bugün ile kıyasladığında çok farklı bir Türkiye tablosunun olduğunu kaydeden Öğrenci , tamamen antidemokratik uygulamaların öğrencilerin üzerinde uygulandığı bir dönemden geçtiklerini kaydetti. " 'Başörtünüzle okula gelmeyin' dediler" Bölüm müdürünün sadece başörtülü öğrencileri bir odaya davet etmesiyle okulda yasağın başladığını anlatan Öğrenci , şunları kaydetti: " 'Başörtüsü artık okullarda yasaklandı, siz de başörtünüzle okula gelmeyin lütfen ya da örtünüzü açın. Bu sizin için zorlu bir süreç olacak, bunu kabul ediyoruz ama çok abartılacak bir şey de yok. Size vereceği psikolojik tahribattan, uyum sorunundan dolayı belki dersleriniz olumsuz etkilenecek diye düşünüyorsunuz ama siz sadece sınavlarda başınızı açarsanız, biz size okulu bitirme garantisi veriyoruz. Hem okulunuzdan bu yıl mezun olacaksınız hem de İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde sizi istihdam edeceğiz' diye ucuna da ödül koydukları bir teklifle geldiler. Benim sınıfımda arkadaşlarımızdan 10 kişi başörtülüydü. Bir kısmı bıraktı. Bir kısmı sınavlarda başörtüsünü açarak kağıdını aldı, sınavını alıp tamamladı. Ben o gün sınavımı vermek istiyorsam ve sınıfa başörtüsüyle girdiysem çok büyük bir olay oluyordu. Diğer kişilere sınav kağıdı verildiği halde sınav yapılamıyordu, sınav iptal ediliyordu." Öğrenci okulların kapanmasına az bir süre kala sınava girmek için sınıfa girdiğinde öğretmeni Çiğdem Yalvaç'ın başörtülü olduğu için kendisine sınav kağıdı vermediğini ve çok hiddetlendiğini, "Ya insan gibi giyin gel ya da başörtünü aç ya da çık sınıftan." dediğini aktardı. Öğretmeninin kendisini işaret etmesi üzerine polis zoruyla sınıftan çıkarılıp önce Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne, daha sonra da başka bir karakola götürüldüğünü dile getiren Öğrenci karanlık ve pis kokan bir nezarethanede bir süre kaldığını, sonra bir kağıda imza attırılarak, adliyeye sevk edildiğini kaydetti. Öğrenci mahkemede kendisi hakkında "eğitim ve öğretimi engellemek" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığını aktararak, "Ben 2 yıl boyunca neredeyse her hafta hakim önüne çıktım. Davanın sonucunda eğitim, öğretimi engellemekten 6 ay hapis cezası aldım. O para cezasına çevrildi fakat benim beraberinde açılmış iki tane daha davam vardı. Dolayısıyla sonuçlanmak üzere olan diğer davamda, ceza alır almaz ben hapse girecektim." dedi. Başörtüsü yasağının kalkması için The Washington Post gazetesine açıklamalarda bulunduğunu, 32. Gün isimli televizyon programına katıldığını belirten Ogrenci gözaltına alındığında başörtüsünü açması, eylemlere katılmaması ve medyaya konuşmaması için kendisine gözdağı verildiğini kaydetti. Öğrenci , başörtüsü yasağının bir zulüm ve haksızlık olduğunu, birçok kişiyi mağdur ettiğini dile getirerek, "Peki ortada bir suç var, suçlu var. Suçlu varsa bir cezası olmalı diye düşünüyorum. O dönem akademisyenlerden Nur Serter olsun, Kemal Alemdaroğlu olsun çıkıp başörtüsü yasağını destekleyen hatta mimari olarak nitelendiren insanlar, hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edebildi. Biz ise hem fiziken hem de psikolojik olarak zarar gördük ve bir sürü bedel ödedik." değerlendirmesini yaptı. 😭😭😭😭😭😭😭😭😭
··
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.