Cem Yayınlarının çok eski bir baskısını gördüm, elimde de var ama güncel YKY baskısını okumak için tercih ettim. Eski olan ise bir baskı tarihi olmadığı için ne zaman yayımlandığını bilemiyorum, kitapta da yazmıyordu. Köroğlu, Karacaoğlan ve Alageyik efsanelerimizin yazar tarafından itinayla gezilen Anadolu’dan özenle seçilerek toplanması ve Yaşar Kemal betimlemesi ile halka sunulmasıdır bu kitap. Nasihatlerin de birlikte verildiği bu satırlarda Köroğlu’nun ortaya çıkması ve Bolu Beyi ile olan mücadelesi bizlere anlatılır ki bazı kısımlarda rahmetli Cüneyt Arkın canlanırken (Ala Geyik diye filmi de var Cüneyt Arkın’ın, büyük usta be) aynı zamanda film müziğini de hafifçe mırıldandığımı anımsarım. Karacaoğlan ve onun yaşadığı çevre özelinde (bilhassa yazarın sürekli betimlemeleriyle karşımıza çıkan ve karış karış gözümüzde canlanan Çukurova başta olmak üzere) aşkı olan Elif anlatılır bizlere. Onun söyledikleri yahut ona ait olduğu söylenen sözler yanında türküler ve ağıtlar da kendine yer bulur. Alageyik ise geyik avcısı Halil ve onun bitmez av aşkı anlatılır. Sevdiği kadın Zeynep’e kavuşması ve ona yaktığı ağıt da kitapta kendine yer bulur. Bolu Beyini bizler her zaman Köroğlu karşısında olunca zalimliğiyle tanımıştır ancak kitabın tanıtımında iyi kalpli ve seven biri olarak karşımıza çıktığını görüyoruz, başlarda. Koca Yusuf’un gençliğine iniyoruz yazarın eşsiz betimlemeleriyle birlikte. Eşsiz diyorum çünkü bu döneme ait tek gözümde canlanan olay rahmetli ve kıymetli Cüneyt Arkın’ın Köroğlu isimli filmiydi. Hal böyle olunca gözümde bir şeyler daha da canlılaştı. Hele ki Ruşen Ali’nin doğuşu ve büyümesi. Tabi bu arada Koca Yusuf üzerinden ilerleyen hikâyede karşımıza çıkan en önemli unsur Bolu Beyi ve Osmanlı Sultanı arasındaki soğukluğu giderecek atlar ve bunun seçimi meselesiydi. Bundan sonra yaşananlar ve gözlere mil çekilme meselesi hepimizin olmasa da çoğumuzun bildiği mesele tabi. Bundan sonra hikâye o kadar hızlandı ki ben not almayı bırakıp kitabın adeta içine dalmış, kendimi kaybetmişim. Anlatıcı kalitesinin de bunda büyük payı olduğunu inkâr etmek de akıllıca olmaz. Yalnız şunu fark ettim ki Cüneyt Arkın çok kaliteli bir film yapmış. Şu satırlarda yazanlardan fazlası varsa da eksiği hiçbir şekilde yok. Bu kadar mükemmel bir birleşim daha hatırlamıyorum ben. Yazana da oynayana da anlatana da hepsine helal olsun ne denir başka. Tek fark olarak kitapta Köse Kenan karakterinin filmde Cidalı Kenan olarak geçmesiydi diyebilirim. Tabii atlar da kanatlanıp uçmuyor ama hikâye bu ne yapalım. Finali de yazar tarafından oldukça naif biçimde yapılıp bitiriliyor. Geçtik buradan Karacaoğlan’a. Yurdundan ayrılışını, kendine bir yoldaş bulması, Bey kızı Elif’e olan aşkı, kaçmaları, gittikleri yerdeki Bey’den hürmet görmeleri her şey çok iyi ilerliyordu hikâyede. Tabi bu kadar iyi giden hikâye olur mu? Olmaz. Gittikleri yerde başlarına bela gelir mi, gelir. Elif’e de bu Bey’in yeğeni rahat vermiyor. Ailesi ölüp de Bey’in yanına yerleşince şımarmış da şımarmış, istediğini elde edinceye kadar kızların başına salça olmuş birisi. Elif’e de göz koyuyor tabi. Buradan sonrasında hikâyemiz de haliyle bir destan hâlini alıyor. Alageyik ise kitaptaki son hikâye olarak karşımıza çıkıyor. Açıkçası geyikli daha doğrusu ana karakterin geyik olduğu bir macera beklemiyordum. Halil adında bir adam var ve kendisi geyik avcısı. Aynı zamanda da bir sevdiği var. Karaca Ali adında da bir zengin var köydeki bu kadına gene göz koyuyor. Böyle olunca da kendince bir plan yapıyor ve ava giderken Halil’i avlayıp aklınca kadına sahip olmaya çalışacak. Ardından da ilginç bir olay yaşanıyor. Halil öldü mü kaldı mı bilinmiyor tabi ve kızı da o kıza göz koyan adama vermeye karar veriyorlar. Bunlar böyle yaparken Halil de av peşinde tabi. En son onu buluyorlar ama hiçbir şey söylemeden köye doğru getiriyor birkaç kişi. Buradan sonrasını anlatırsak yazara ayıp olur herhalde. Sevgi, saygı ve tabii ‘AŞK’ bu kitabın özel konusu. Sanırım Şubat ayı içerisinde bu okuduğumuz son eser olacak. Hepimize iyi okumalar dilerim..

Üç Anadolu EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,9bin okunma

·

178 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak