Kitabı almayı düşünen ve alan arkadaşlara bir uyarı ile başlayalım. Söz konusu eser, iki farklı başlıkla aynı yayınevinden basılmış. “Rus Kıskacı” başlıklı Aralık 1985 baskısının içinde “Bu kitabın ilk baskısı (Haziran/1984) “Şifre” adıyla yayımlanmıştır.” notu düşülmüş. Ben farklı tarihte aldığım ilk kitabın içindeki bu notu okumadığımdan hata ettim. Kapak resmi dışında hiçbir farkları yok. Nedeni hakkında bir açıklama yapılmamış. “The Judas Code” olan orijinal başlık dilimize “Judas Şifresi” olarak çevrilebilirdi. Nedense bunu ilk baskı da tercih etmemişler; belki de aynı başlık altında başka bir kitap yayınlanınca telif hakkı veya satış politikası nedeniyle böyle bir tercih yapmış olabilirler. Aslında, orijinal başlığı seçmemiş olmamaları, kitabın içeriği hakkında verdiği bilgi ve senaryonun akışı açısından da bir hata olmuş. Derek Lambert’in dilimize sadece iki kitabı tercüme edilmiş ve ikisi de Milliyet Yayınları tarafından basılmış. Tercüme gayet güzel, akışa ve terminolojiye ters düşmüyor. 440 sayfalık bir kitap için çok az sayıda imla hatası var. Kitapta, Churchill, Hitler, Stalin, Canaris, Himmler, Beria gibi 2. Dünya Savaşı öncesinde ve hatta sonrasında başrol oynamış birçok kişiliğe yer veriliyor. Bu tarihi dönemle ilgilenen okurlara hitap eden bir kitap çünkü yavaş ilerleyen bir senaryosu var. Konu, zaten Hitler’in saldırısını bekleyen Stalin’i söz konusu saldırının tahmin edilenden daha geç olacağına inandırmak. Bu sayede bir yenilenme sürecinden geçen Kızılordu’ya, Alman orduları büyük kayıplar verdirecek, ama son darbeyi vurmakta başarılı olamayacaklar. Bunu takiben de birkaç yıllık bir yıpratma savaşı yaşanacak. Senaryonun ağırlıklı olarak geçtiği Lizbon şehri ve o dönemde bir casus cenneti oluşu gayet güzel tasvir edilmiş. Abwehr ile Gestapo arasındaki çekişme de ön planda yer alıyor. Macera ve aksiyon meraklılarının uzak durması gereken bu eserde konu casusluk ve gerilim olduğundan kelimenin tam anlamıyla “küresel bazda oyun içinde oyun” yirmi yedi bölüm boyunca gayet ustaca kurgulanmış. Bazı yerlerde, kelimenin tam anlamıyla “Laf fazla uzamış.” Ama özellikle Churchill ve Stalin’in aklında geçenleri anlatmak, senaryonun kurgusu açısından önemli olduğundan bu kaçınılmaz. Büyük bir mozaiğin parçalarının farklı yönlerden teker teker yerleştirilmesi gibi ilerleyen senaryo sağlam bir kurgu ile sizi sonuna kadar kendine bağlıyor. Kitabın son sayfasını da yüzünüzde bir gülümseme ile kapatıyorsunuz. 2. Dünya Savaşı’nı konu edinen gerilimi yüksek ağır tempolu bir casusluk romanı arayanlar için ideal bir kitap.

ŞifreDerek Lambert · Milliyet Yayınları · 19849 okunma

·

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fehmi Ardalı