1914-1922 arasında Türkiye'nin Doğusundaki Türk ve Müslümanlara yapılan mezalim ve katliamların romanlaştırılarak aktarılması... Öncelikle yazar giriş bölümünde yararlandığı kaynakları belirtmiş, hiçbir şeyi kafadan uydurmamış. Kitap yazılırken sadece Türk kaynaklarından değil, Ermeni ve Rus kaynaklarından da yararlandığını belirtmiş. Yazar giriş bölümünde diyor ki: " ... bu romanın bana pek çok ıstırap verdiğini, insanların maruz kaldığı hadiselerin sıhhatimi bozacak derecede beni etkilediğini, zaman zaman romanı yazmaktan vazgeçtiğimi, fakat her defasında yeniden masaya oturduğumu ve sonunda güçlükle bitirdiğimi belirtmek isterim." Öyle ki okurken bile bu yaşanmışlıklar midemi bulandırdı, okumakta zorlandım. Osmanlı'ya düşman devletlerin desteklediği ve tabiri caizse bir maşa olarak kullandıkları, bir zamanların millet-i sadıkası Ermeniler isyan etmiş ve Osmanlı karşıtı olmuştur. Taşkınlıkları yüzünden Tehcire uğramışlardır. Osmanlı'yı parçalamak isteyen devletlerin desteğiyle Doğu illerindeki Ermeniler bilhassa Taşnaglar (Ermeni örgütü) bölgedeki Türkleri ve Müslümanları akla hayale gelmeyecek şekilde katletmiştir. Rusların desteğiyle silahlanan Ermeniler ve özellikle Taşnaglar her girdikleri köyü, kasabayı, şehri yakıp yıkarak, bebekleri dahi atış talimlerine hedef yaparak geçmişlerdir. "Kasaba gidecek" diye bahsettikleri Türkleri, Müslümanları baltalarla parçalayarak öldürmüşlerdir. Sağ kalanlar veya geriden gelen Türkler olursa diye tüm hayvanları öldürmüşlerdir. Katlettikleri insanların bedenlerine haç işareti damgalamışlardır. Daha niceleri anlatılıyor. Yüzlerce savaş suçu işlenmiş ama bugün hiçbiri hatırlanmıyor. O dönem yaşananlardan dolayı günümüz Ermenileri suçlanamaz elbette. Fakat bu aynı ideolojiyi paylaşan, savunan herkes bu suçlara ortaktır.

Paylaşılamayan TopraklarM. Talât Uzunyaylalı · Babıali Kültür Yayıncılık · 200920 okunma

·

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.