Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

166 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
GünahHiçKaybolmaz AcıylaÜzüntüZamanlaGeçer
"""...Kimi insanlara ne kadar yakınlık duyuluyor, ne kadar sevgi besleniyorsa, onları gözünde canlandırmak da o kadar zor oluyordu, ve herhangi birşey nekadar çirkinse, belleğe de o kadar pürüzsüz yerleşiyordu...""" Nobel Edebiyat Ödüllü Yasunari Kawabata Japonya'nın savaş sonrası en büyük romancılarından biri olup, "Bin Beyaz Turna"da karakterlerinin tutkularının vahşiliğini zar zor gizleyen, kendini kısıtlamayla, Kikuji'nin ve ölmüş babasının metresinin rakibi Bayan Oota ile katıldığı çay partisinin parlak öyküsünü anlatır. Babası­nın ölümünden sonra Kikuji babasının dünyasının içine çekilir ve bir yandan babasının metresi Bayan Oota ile yakınlaşırken diğer yandan babasının reddedilmiş aşığı Hikako tarafından kontrol edilir. Ebeveynlerinin ölümünün ardından geleneksel bir çay törenine katılan Kikuji, babasının eski metresi Bayan Oota ile karşılaşır. İlk başta Kikuji, onun kaba doğası karşısında dehşete düşer, ancak çok geçmeden tutkuya yenik düşer - trajik ve öngörülemeyen sonuçları olan bir tutku, sadece iki sevgili için değil, aynı zamanda Bayan Oota'nın Kikuji'nin yakın ilgi duyduğu kızı için de genişler ve kadınları aracılığıyla babasının anısını yeniden yaşarken Kikuji, her ne kadar bulunması zor bir kız ve Bayan Oota'nın kızı olası eşler olarak dursa da kendisi için genç bir kadın seçmeyi reddeder, bu durum içinde acı ve yıkım getirecek bir ilişkiye - çekilir. Temiz ve kirli, arzu ve tiksinti ara­sındaki çizgi, bu dünyada saflığı bulmak için sürdürü­len nafile bir arayışta sürekli olarak çizilir ve silinir. Ölüm!!!, kıskançlık ve çekicilik, her hareketin derin anlamlarla dolu olduğu hassas çay seremonisi sanatı etrafında toplanır ve böylece Yasunari Kawa­bata bu romanda, geleneksel Japon çay merasimi per­desi arkasında hassas bir cinsel ilişkiler ağı örer. Ka­wabata niyetinin, merasimin güzelliğinden çok "çay merasiminin içine düştüğü bayağılığı" hissettirmek ol­duğuna işaret eder. Bir arzu, pişmanlık ve şehvetli nostalji hikayesiyle, her hareketin bir anlamı olan bu kısacık dokunuş veya gelişigüzel bir söz bile tüm hayatları aydınlatma gücüne sahip özelliğiyle yine güzel bir kitabıydı bence yazarın. Kawabata, en nazik tonların, geçici durumlarla, algılanamayan tutkuları kendi içindeki şiddet ve trajedi ile işler. Kitabın adındaki ironi, işlediği ölüm konusuyla da yazarın hayatı düşünülünce çok manidar geldi. Geleneksel olarak uzun ve mutlu bir evliliği simgeleyen Bin Beyaz Turna, ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasındadır. İnsani, canlı ve dokunaklı bir hikaye harmanı olup arzu, pişmanlık ve yaşayanları ölülere bağlayan şehvetli bir nostaljiye çıkan bir hikayedir. Bin Beyaz Turna, çay seremonisinin şiirsel hassasiyetini abartısız, lirik tarzı ve güzel düzyazısıyla yansıtır. Yazarın bu kitabını da severek okudum. Külliyat bitirmede nobelli yazar kervanına katılacak türden, yazardan okuduğum ikinci kitap olup, ilginç dokunuşlarıyla Japon Edebiyatına zaafımdan tarzını sevdim***
Bin Beyaz Turna
Bin Beyaz TurnaYasunari Kawabata · Cem Yayınevi · 196858 okunma
·
2 artı 1'leme
·
289 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.