Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil çok kıymetli bir hoca, dava adamı, hukukçu, sosyolog ve dahası… Gençlerle Başbaşa kitabını belki bir kaç kez altını çize çize okumuştum. Hacmi küçük ama muhtevası bir o kadar fazla bir kitap. Ve bu da kendisinin anıları. Daha çok 1960 darbesi öncesindeki ve sonrasındaki süreçte başından geçenleri anlatmış bize. Milli birlik komitesine karşı olmasından dolayı sudan sebeplerle Örfi idare tarafından hep uyarılmış ve nihayet birkaç ay hapiste yatarak cezalandırılmak istenmiş. Olaya bakın ki Örfi idarenin yargılağı madde İlga olmuş bir madde. Bunun farkına varıyorlar ve asıl niyet yine ortaya çıkıyor; “başka bir maddeye sokun ama muhakkak yargılayın, çıkmasın.” Başgil 27 Mayıs darbesinden sonra yapılan 25 Ekim seçimlerinde vekil seçilmiş ve Cumhurbaşkanı olunması birçok vekil tarafından da istenmiş ancak askeri kanat Cemal Gürsel de karar kıldığı için Başgil adaylığını geri çekmiştir. O dönemin en önde gelen Anayasa Hukukçularından biri olan hoca, 27 Mayıs darbesinden sonra yapılacak olan anayasa komisyonuna çağırılmamıştır. Sebebi de bence kitabın bir yerinde kendisini tanımladığı;” ben hamdolsun memleketçi, milliyetçi, maneviyatçı ve terakkici muhafazakarım.” Şeklindeki ifadelerdi. Bilindiği üzere 27 Mayıs darbesinin görünen sebebi meclisin anayasaya aykırı kanun yapıldığı iddiasıdır. Ancak hoca buna karşı derki; bu, bir mahkeme kararı olamadan karar verilecek bir mesele değildir. Ayrıca aykırı olsa bile bu hükümet düşürmek için yeterli bir sebep değildir der. Bu konunun yolu ise ilgili kanunu mahkemeye taşımaktır der. Kitabın son bölümünde de o dönemde hayata geçirilmeye çalışılan öztürkçe çalışmalarını eleştirir ve özetle der ki; dil dizayn edilmez, dil canlıdır kendisi zaman içimde tekamül eder.

Ali Fuat Başgil'in HatıralarıAli Fuad Başgil · Boğaziçi Yayınları · 199016 okunma

·

42 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Akif Kuloğlu