İlkel çağlarda bir taşın yontulmaya başlanmasıyla günümüze kadar inanılmaz boyutlara ulaşan teknoloji, sapiens sapiensin her zaman en büyük silahı olmuştur. Bu sayede yaşamımız kolaylaşmış ama yine bu sayede yaşamımızı alt üst etmişiz. Teknolojik gelişmeler yazar Dickson'un anlatımıyla her zaman bir üst gücün, toplumları kontrol altında tutan, halkların gelişimini şekillendiren kişilerin elindeki güçlü bir araçtır. Buna göre bu gelişmeleri en fazla kontrolü altında tutup, dünyayı olmasını istedikleri yere getirenler politikacılar ve din kurumlarıdır. Politik ve dini gücün elindeki bu araç sanayi devrimi ile sıçrayarak ilerlemeye başladığında, bu tehlikenin farkına varan Marx ve Engels gibi düşünürleri, toplumları uyarmaya çağırır. Bu araç insanları geldikleri ilkel çağlara tekrar döndüren ya da geliştikçe yanlış olduğuna kanaat getirdiğimiz uygulamalara yeni bir isimle kılıf değişmeye götüren bir araçtır. Teknolojinin kullanılmasına muhalif bir açıklama getirmek niyetinde değilim tabii ki. Zerzan'ın Gelecekteki İlkel, Makinelerin Alacakaranlığı gibi kitaplarında ve benzeri nitelikteki kitaplarda anlatılanlar gibi bir düşünceye kapılmak ne kadar doğru olmasa da, insan eliyle şekillenen şeylerin doğru kullanımına ve her şeyin Morris'in ütopik dünyası gibi bir dünyaya bizleri götürdüğünü de doğru bulmamak gerek. Bize bu dünyayı en iyi ifade eden yazarlar şimdiye değin Huxley (Cesur Yeni Dünya) ve Orwell (1984) olmuştur. Yazarların bu kitaplarında bizleri bekleyen gelecekten bahsedilir ki bunları kısmi olsa da görmeye başladığımız inkar edilemez. Yazarın bize var olan teknolojik dünyaya karşı sunduğu bir alternatif teknolojik dünya var. Teorik olarak ne kadar yandaş olsak da yazara gerçeklerin gün yüzüne çıkma, gün yüzünde kalma gibi bir huyu var. Bu durum da bizi ne kadar abartılı görsek de Zerzan'a yaklaştırıyor. Huxley ve Orwell'in kabul edilmişliğini geçtik artık. Gelecek senaryoları pek masum görünmüyor. Alternatif teknoloji halk için yazılmış bir kitap olamaz bana göre. Çünkü değişimi sağlayacak güç halk olamayacaktır. Kapitalist bir dünyada kontrol mekanizmaları duruma müdahale edeccektir. Sosyalist hatta komünist bir inançla hareket edip, güzel günlere yelken açacağımızı düşleyebiliriz ama görünen kadarıyla düşlerde kalan kişileriz bizler. Bu düşleri gerçekleştirmek isteyen oluşumlara katılmamız veya onları desteklememiz, çağımızın şartlarına göre zor olmakla beraber, buna engel olunuyor. Kendimizi değiştirmekle başlayabiliriz belki dünyayı değiştirmeye. Biz görmeyebiliriz bu ütopik dünyayı ama kimbilir, sonraki nesiller için bu dünya ütopya olmaktan çıkar.

Alternatif TeknolojiDavid Dickson · Ayrıntı Yayınları · 19923 okunma

·

72 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.