Gönderi

406 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Hayvanlaşan İnsan şubat ayında okuduğum tek kitap. Elim gitmedi, gitse devamı gelmedi. Hüzünlü ve öfkeli bir dönemden geçiyorum çoğumuz gibi. Bu kitaba baktım bir süre, ismi üzerinde düşündüm. Acaba insanın hangi hayvanlaşan yönünü ele alıyordu? Okudukça gördüm ki herkesin birbirini öldürmeye çalıştığı bir kurgusu var. Bu katillerin hemen hepsinin içinde uyuyan saldırgan hayvanı tetikleyen şey ise başka. Kimini kıskançlık tetikliyor, kimini para hırsı, kimini nefreti, kimini tutkuları.. En dikkat çekici yönü de kimsenin yaptıklarına karşılık pişmanlık hissetmemesi. Tek dertleri yakalanma korkusu. Bir de sistemsel sorunlar var tabi adaletin olmayışı, hukukun düzgün işlememesi. Böylelikle fikirlere de yer veriyor Zola. Eleştirel bakış, felsefik tespitler, psikolojik temaslar ne arasanız var. İnsan şiddete doğuştan mı meyilli yoksa sonradan mı öğreniyor? Sona doğru büyülüyor, finaliyle de epey sarsıyor. Okuyalı bir ay oldu. Depremin üstünden de tam bir ay geçti. Kitabı insanın insanı öldürmesi üzerine şeklinde üç kelimede ifade edersek, ben şu an insanın insanı başka hangi yollarla öldürebileceğini düşünüyorum. Bir silah alıp alnına dayaması, bıçaklaması mı gerekir illa? Madem insanı yöneten hayvani arzuları, kibri, açgözlülüğü, hırsı var ve tüm bunların esiri olabilir, 45 binden fazla insanın ölümünde parmağı olan herkese de hayvanlaşmış insan diyebiliriz o zaman. Kimi malzemeden çalar katil olur, kimi usulsüz denetim yaparak .. Kimi elindeki yetkiyi kötüye kullanarak, kimisi de zanaatini doğru icra etmeyerek. Günlerdir düşünüyorum, insanlar nasıl bu kadar alçalabilir, nasıl oluyor da göz göre göre sonuçları çok büyük olabilecek durumlarda bile isteye yanlış tarafta durabilir? Aslında hayvanlaşan insan diyerek hayvana da hakaret ediyoruz sanki. Onlar bu kadar organize kötülük yapamaz. Bir tek doymak veya kendilerini korumak için öldürürler, oda da en gizli hırslar devrede değildir. Cevabı şöyle bulmaya çalışıyorum. Ben bilinci öyle yüksek ki, biz seviyesine çıkamamışlar. Kötü dürtüler herkeste var ama iyi yanlarımızı güçlendirerek onlarla başa çıkabilmek mümkün. Kitaptaki neredeyse tüm karakterler vicdansız. Müthiş benciller. Tek düşünceleri kendi menfaatleri. Eğer kitapta düzgün işleyen bir hukuk sistemi, adalet mekanizması olsaydı olaylar asla finaldeki raddeye gelmeyecekti. Keyfiyet öyle bir boyuttaydı ki bir adam sırf statüsü var diye ona kötü bir şey yakıştırmıyorlardı, sırf bir çevrenin imajı bozulmasın diye katil bulunduğu halde hasıraltı edildi. Son yaşadıklarımızda da böyle değil mi cidden? Kanunlar iyi uygulansaydı yani sistem iyi olsaydı böyle olur muydu? Bir tek kanuna mı bağlıyorsun diye düşünebilirsiniz. Ama her şeyin temelinde bunun olduğunu düşünüyorum. Diğer bütün her şey bu sistemin bozukluğundan alıyor payını bana göre. İyi işleyen ve kanunlara göre işleyen devlet mekanizması toplumsal ve hatta bireysel huzurun, mutluluğun temeli olabilir. Madde madde yazmayacağım, günlerdir herkes yazıp çiziyor zaten. Az çok biliyoruz bu sürecin öncesinde ve sonrasında neler yaşandığını. Çok üzgünüm, gerçekten çok çok üzgünüm. Depremzedelerle bu konuda boy ölçüşemeyiz tabiki ama bizler için de unutulmayacak bir olaydı, toplumsal travma bu olmalı. Kendi çapımda burada da tarihe not düşmek istedim. Yaşadığım müddetçe Maraş depremini unutmayacağım. Sadece acılarıyla değil, sonrasında yaşanan olayın şiddetini arttıran durumlarıyla da hatırlayacağım. Eski normale dönmek diye bir şey yok. Unutmadan yeni normaller bulacağız. Hayvandan da aşağı olmamak için çaba sarfedeceğiz. Kalın sağlıcakla.
Hayvanlaşan İnsan
Hayvanlaşan İnsanEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,839 okunma
·
230 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.