Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Cemile adındaki genç kızın Almanya'da yaşarken babasının liseye İstanbul'da okuması için göndermesiyle başlar her şey. İstanbul'da köyden gelen dedesi ve ninesiyle bir villada yaşarlar. Anne-babasını özler fakat en çok kardeşi Uğur'u özler. Okula başlar, mahallede yeni arkadaşlar edinir derken Yehova şahitleriyle tanışır ve onların anlatımlarına, hoşgörülerine, yardımseverliklerine, nezaketlerine hayran kalır. Bir süre sonra onların bilgileri Cemile'yi hayran bırakır, hiçbir şeyi zorlamamaları ve tamamen gönüllüğü esas almalarından etkilenir ve tabi ki Hz. İsa'nın yaşantısından çektiği acılardan ve bu acılara, zorluklara karşı verdiği mücadeleden, Yehova Şahitlerinin acı çektikçe kendilerini Hz. İsa'ya ve Tanrı'ya yaklaştıklarını düşünmelerinden büyük bir zevk alır. Cemile de Yehova Şahidi olur ve bunu önceleri gizli tutarken özellikle ninesine duyurmaz ama diğer insanlar öğrenir. Yehova'yı anlatmak için toplantılara gider, onlarla her yerde birlikte olur. Lise bitince Almanya'ya gider ve ilk karşılaşma anında ailesine 'Sizi bana kavuşturan Yehova'ya teşekkür ederim' diyerek ağzından kaçırır. Anne ve babası kahrolur. Babasının ona yapmadığı eziyet kalmaz fakat Cemile eziyet gördükçe Hz. İsa'ya yaklaştığını ve onun acılarını azalttığını düşünerek daha da mutlu olur. Anne ve babasını sorgular, Müslüman olduklarını söylediklerini ama Müslüman gibi yaşamadıklarından dem vurur sürekli. Kardeşi Uğur'ada her şeyi öğretir ve aşılar. Bir süre sonra annesi tesettüre girer, Cemile bundan rahatsız olur ve evden ayrılır. Arada kardeşini görmeye gider fakat babası göstermez. Bir gün kapının önünde Uğur'a sarılır ve babasından kaçarak uzaklaşır, annesi de peşinden koşar ve annesi kızının peşinden İslamiyet’e dönmesi için yalvararak koşarken bir arabanın altında kalarak oracıkta can verir. Cemile bunun üstüne kahrolur, acısını tarif bile edemez fakat o anda bile annesine keşke doğru yola dönmüş olsaydın diye ağlar. Cenazeyi alıp İstanbul'a getirirler. Ve babası kızına güvenerek kardeşi Uğur'u ona teslim edip Almanya'ya döner. Cemile, kardeşine Hz. İsa ile ilgili hikayeler anlatarak onun beynini yıkar. Komşuları olan Tarkan ve ablası Leyla'da Yehova Şahitlerindendir, onların anneleri Vera Hristiyan’dır ve asla ne çocuklarının ne bir başkasının dinine karışmaz ve sorgulamaz. Onlarla çok iyi anlaşır Cemile. Torununun Vera'yla bahçede konuştuğunu gören dedesi sürekli Hristiyanlar hakkında yobazca fikirler yağdırdıkça Cemile, Vera'nın ne kadar nazik bir kadın olduğunu düşünerek aldırmaz bile dedesine. Karşı komşularının kızı Gülderen ise tam bir Müslüman hayatı yaşamaya çalışan bir genç kızdır, onun da annesi rahat bırakmıyordur. Gülderen, Cemile'ye çok üzülür onun İslamiyet’e dönmesi için uğraşır. Gülderen, Filiz hocayı getirir Yehova Şahitlerinin toplantısına. Filiz hoca o kadar mantıklı şeyler söylüyor ve ayetlerle örneklendiriyordu ki Tarkan'ın da Cemile'nin de akılları karışır. İslamiyet'i aslında gerçek Müslümanlardan ve Kur'an'dan öğrenmeye çalışmadıklarını etrafta Müslüman geçinen ama Müslümanlık adına hiçbir şey yapmayan insanlardan görüp kötü şekilde etkilendiklerini fark ettiler. Kafaları karıştıkça huzursuz oldular fakat Filiz hocanın her toplantısında bulundular, onu zor durumda bırakmak için her hafta çalışıp geldiler ancak Filiz Hocanın hiçbir şekilde caymadığını tüm mütevaziliği ve hoşgörüsüyle anlatmaya devam ettiğini gördükçe Cemile iyice beyninde bazı şeyleri oturtmaya başlar. Ve Kur'an'ı okuyup, yorumlarıyla ilgilendikçe gerçekleri görür ve Müslüman olur. Sonra kardeşinin beynini yıkadığını fark edip çok üzülür ve onun vebaline girmemek için onun bilgilerini değiştirmesi zor olsa da Hz. İsa'yı kötülemeden Hz. Muhammed'i(s.a.v.) anlatmaya başlar. Toplantılarda Yehova Şahitlerinin açıklarını, yanlışlarını bularak onları kötüleyerek İslamiyet'i yüceltmeye çalışır ama Filiz Hoca böyle olmayacağını kimseyi kötülemeden sadece kendi dininin güzelliklerini hoşgörüyle anlatmasının gerekli olduğunu söyleyince, Cemile'de aslında bu yaptığının Yehova şahitlerininki ile aynı olduğunu, onlar nasıl İslamiyet'i kötüleyerek kendi dinlerini anlatmaya çalışıyorlarsa kendisinin de aynı yanlışa düştüğünü fark eder ve bunu tamamen değiştirir. Cemile'nin Müslüman olmasına en çokta dostu Gülderen sevinmiştir bir de mahalledeki Deli İsmet. Deli İsmet, Cemileye sürekli karışır ve hep peşindeydi, değişik hikayeler anlatır bazen fazlasıyla rahatsız ederdi. Cemile onun ilgisinde bir tuhaflık olduğunu anlamıştı. Cemile'ye 'Hristiyan Gülü' lakabını İsmet vermişti. Cemile, Deli İsmet'in amcası olduğunu çok sonradan öğrendi, meğer bu yüzden onunla uğraşır, bu yüzden İslamiyet’e dönsün diye dil dökermiş. Deli İsmet'i çocukken babası, yoksul oldukları için zengin bir aileye para karşılığı vermiş. Deli İsmet de annesini bulmak için gelmiş, ama kendini belli edememiş annesi üzülmesin diye. Cemileyi de korumaya çalışmış bu sırada. Cemile Müslüman olunca çok sevinir ve 3 yıl sonra da vefat eder. Vera'nın oğlu Tarkan da İslamiyet’e geçer. Ve bir gün Cemile'ye mektup yollar, mektupta Cemile'ye evlenme teklif eder. Cemile'de bu duruma çok sevinir. Ve evlenirler. Şu an evliler ve iki çocukları var. Çok mutlu ve ilim dolu bir hayatları var. google.com/amp/s/kitap.yaz...
Hristiyan Gülü
Hristiyan GülüEmine Şenlikoğlu · Mektup Yayınları · 20061,525 okunma
·
156 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.