Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Anladım, ben bu şehrin insanı değilim; ekmeği dilim dilim ve suyu miskal miskal aslan ağzında. Halbuki ben bir temmuz yazında geldim bu şehre. Bir gün, birdenbire aklıma esti; gideyim dedim, zâr-zor gideyim; kaldırım çiğneyen başka olurmuş, şehir göreyim dedim. Geldim ve gördüm: Şehir acayip nesne çocuklar, görmeyen bilemez. Bu şehirde delikanlılar, buğday ağaçlarını sordular; bu şehirde yiğitler beni ardımdan vurdular. Şaşmayın, dahası var: Bir garip kuştur burada bahar, konmadan geçer; ve yaz dondurmacıya iner dondurmacıdan gider. Aynı minval üzre düşer takvimden günler: Öğleden evvel evvel be evvel, çın çın öter halvet dört bir semtin hamamlarında. Öğleden sonra ve hemen sonra subyân âlemleri yapılır sinemalarında. Ve tiyatrolarında, düzgünlü kokonaların göbek çalkaması, gerdan kırması seyredilir. Açıkçası, eller cepte zevkedilir.
Sayfa 15 - Niyazi Akıncıoğlu - İstanbulKitabı okudu
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.