Gönderi
Bugün özel bir gün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Ben de Japonya’nın dünyaca ünlü kadın yazarlarından biri olan Mieko Kawakami’nin kadın olmak, çocuk doğurmak ve kendi ayakları üzerinde dimdik durabilmeyi konu alan eserini paylaşmak istedim.
İki bölümden oluşan romanın ilk bölümünde Natsuko, ablası Makiko ve Makiko’nun kızı Midoriko’nun yaşamlarına odaklanıyoruz. Natsuko bir kitapçıda çalışıp, kıt kanaat yaşamaya çalışırken bir taraftan da yazar olma hayalleri kuran genç bir kadındır. Osaka’dan Tokyo’ya meme büyütme ameliyatı için gelen ablası ve henüz ergenliğe yeni adım atmış kızı Midoriko ile geçirdikleri bir hafta hem zorluklarla dolu hem de aralarındaki bağın güçlendiği bir hafta olmuştur. Mideriko’nun konuşmak yerine defterine yazmayı seçtiği tespitler ilginçtir.
“Hiç kimse doğum yapmazsa, ne sevinç ne de üzüntü olacak; hiçbir şey olmayacak. Yumurta ve sperm kimsenin suçu değil; insanlar yumurta ve spermi bir araya getirmeyi bırakırsa iyi olur.”
İkinci bölüme geçtiğimizde aradan sekiz yıl geçmiş ve Natsuko artık kitabı yayımlanmış bir yazardır. Yeni kitabı üzerinde çalışmaya başlamış ve artık maddi anlamda çok daha rahat yaşayabileceği olanaklara kavuşmuştur. Ama onu huzursuz eden yalnızlık ve çocuksuz yaşlanmak korkusu kafasını sürekli meşgul eder.
Kawakami, kadın karakterleri üzerinden tam bir toplumsal gerçeklik romanına imza atmış. Japonya’nın büyülü gerçekçilik üstadı Murakami’nin aksine onun karakterleri ve yaşadıkları elimizi uzatsak dokunabileceğimiz kadar gerçek ve bizden. Hatta Murakami bunu şu sözlerle ifade etmiş;
“Her okura yaşamının anlamını sorgulatan, sivri olduğu kadar büyüleyici bir roman. Roman kahramanı kesinlikle yaşıyor, sahiden nefes alıp veriyor.”
·
638 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.