Yasaklanan kitapların çekiciliği diyerek başlıyorum.... Doğrusu ortada bir şeylere yasak konması yoğun fikir çatışmaları anlamına gelir. Bunu da kıymetli buluyorum çünkü bir yerde bir şeyleri sorgulama cesareti varsa orda düşünerek hareket edebilen birileri vardır.Tek tip toplumu doğru bulmuyorum. Olumlu ya da olumsuz her şey eleştirilmeli, her fikir de denetlenmeli bence... Özellikle o fikir bireyden topluma ulaşan bir fikirse... Yazarın tavrı ya da hangi tarafta kaldığını merak ederek başladım okumaya. İçeriğe dönücek olursam, bir köpeğin iç sesiyle başlıyor okuma serüveni. Köpeğin insanları nasıl sınıflandırdığı genel toplum üzerindeki tabloyu yansıtıyor. Çünkü köpeğimiz bir sokak köpeği ve kimin kendisine merhamet gösterip kimin zulüm gösterdiğine yazarın bakış açısıyla dikkat çekiyor. Kaynar suyla onu haşlayan bir zalimden ölmek üzereyken onu sokakta bulup tedavi eden bir doktorla devam ediyor eser. Şöyle ki bu doktor yazarın kendisinden izler taşıyan bir karakter çünkü yazarımız da bir doktor. Mesleğini bırakıp hayatına yazar olarak devam eden biri. Dönem konusundaki ağır eleştirileri yasaklara rağmen kitaplarında yer bulan biri. Benim açımdan ortada şöyle bir durum var. Bir toplumda insanlar ya çok iyi ya da çok kötüyse ortada bir sorun var demektir. Bu iyilik hem manen hem madden geçerli bir iyilik. Devlet kendi insanını eğitemiyorsa sadece bir kısım üst tabaka bu eğitim ve soyluluğa sahipse sorun var demektir. Bu üst tabaka yani aydın kısım alt tabakadan sorumludur. Gene gidicem Yaban kitabına. Çünkü beni onun kadar etkileyeni henüz çıkmadı. Orda yazar tiksindiğiniz ve aşağıladığınız o taşra insanı sizin eseriniz değil mi diye soruyordu. Ey memleketimin aydın insanı o taşranın eğitimi ve gelişimi için neden çabalamadınız? Sıcak evlerinizde ve soylu düzenizde her şeyi üstten bakarak eleştirmek çok kolay çünkü. Doktorumuz biraz öyle. Evet o insanlara ağır eleştirisi var ama kendisi insanları ve hayvanları denek olarak kullanan, çıkar ilişkilerini üst seviyede tutan bir karakter bence. Biraz insanlık dersi verip eleştiri yaptıktan sonra köpeğe insan organları takarak insana dönüştürüyor. Tabi bu olaylar yaşanırken doktorun evi ve etrafı devrimci ve karşıdevrimci insanlarla çevirili. Bunlara değinmese olmaz zaten. Köpeğimiz insan oluyor. Evet biraz bilimkurgu tadında devam eden biraz da distopik bir ortamda geçen olaylarda köpeğin devrimci olması yazarı rahatsız ediyor. Ona yapılan en büyük kötülüğün insana dönüştürmek olduğuna karar vererek insan organları köpekten alınıyor. Köpek normale dönüyor. Yazar devrimci tavrı barbarca gördüğü için ağır eleştiriyor. Bu herkesin bakış açısında dönem değerlendirmesinde eminim fark yaratır... Kitap kıymetini koruycak çünkü herkesin sustuğu ortamda konuşan birini taşlamak kolaydır. Ama dinlemekte lazım. İyi okumalar diliyorum....

Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,9bin okunma

·

1.039 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yasemin Tekeli