Sonra sira insanlara geldi . Olmasa da olur,ne çok insan birikmiş meğer hayatımda;tıpkı bir daha okumayacağım yahut kimsenin okumasına istemeyeceğim kitaplar, çirkin fotoğraflar,kırmızı kadife kutular içinde gülünesi "onurluklar"gibi. Öyle bir kitap ki ne desem nasil anlatsam bilemiyorum. Tamamen farklı yerlerden, farklı kadınların ortak seslerinin öyküsü bu kitap, genetik sarmal gibi iç içe geçen bir anlatımın çevresinde toplanıyor herşey. Başından sonuna kadar kurgu diye okudum ,kurgu olmasını istedim. Fakat gerçek çok farklı. Kime nasıl üzülsem nereden yansam nasil anlatsam bilemiyorum. Narin'i anlatsam ,Kezzi benim günahım neydi der . Arzu 'yu konuşsam ,İpek ya ben diye sorar . Gülendam ,Handan . İç içe geçmiş sarmal . Hepsinin hayati farklı akıyor ama bir şekilde birbirine değmeyi başarıyor . Hayatlar öyle bir şekilde dokunuyor ki birbirine nedenini nasibini sorgulamayı bırakıyorsunuz, sadece okuyor ve derin yaralarını yüreğinizin en derinlerinde hissediyorsunuz. Kadın olmanın kutsallığının yani sıra, yanında getirdikleri eksileri toplumun kadın üzerindeki anlamsız baskısının kalplerinde açtıkları yaralarını, ötekileştirmeden tutun da yaşadıkları diğer bütün zorlukları. Hepsinin altından bir şekilde daha guclu kalkmamız gerektiğini görüyoruz. Gerçekten çok özel ve başarılı bir kalem. Derin duygular. Yazar bence tam da vermek istediğini vermiş okura . Kafamda bir sürü soru işareti kalbimde derin yaralar. İnsan, kendi durunca zaman da duracak sanıyor, zaman durur mu ? Severek okudum Okuyun tavsiyemdir @selyayincilik #selyayınlarıokuyoruz #selyayıncılıkokuyoruz

Yokuş Aşağı PortakallarZeynep Uzunbay · Sel Yayıncılık · 202237 okunma

·

95 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.