Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

MUKADDİME Geçmişini bilmeyen geleceğini inşa edemez. Osmanlı tarihi neden anlatılır? Bize vermiş olduğu mesajlar nelerdir? Amaç ne gaye ne hedef ne? Altını bir miktar doldurmamız lazım. Tarih de olmazsa olmaz kriterler vardır. O kriterler iyice yerleşmediği taktirde Tarihten elde edilmesi gereken menfaatin elde edilmesi mümkün değildir. Öncelikle girişi bir kelime ile başlatmak lazım. “AKSİYON” aksiyon ne demektir? Aksiyonu biraz açalım, iş hareket eylem tesir ama illa ki hareket demektir. Biz bu aksiyonu alelade hareketten nasıl ayırabiliriz? İçinde mutlak surette fikir olan hareket… peki o zaman bu fikir derinliği olan bir fikir olması lazım. Derinleşmiş, onun için akıl teri dökülmüş, pişirilmiş ,uğruna ızdırap çekilmiş bir fikir… Aksiyon yani hareket ama fikirle dolu bir hareket, şimdi fikride bir sıfat yapmak lazım. İman ama nasıl bir iman? Sanal iman değil organik iman. Nitelikli bir iman ızdırabı çekilmiş bir fikir ve içi dolu olan aksiyon ve hareket dediğimiz zaman ortaya ne çıkar eşittir dava adamı çıkar. Eşittir OSMANLI DEVLETİ çıkar. Model Müslüman çıkar. Aksiyondan gidelim 21 yaşında ve derin devlet İstanbul’un fethi sana nasip olmaz olsa olsa bu İstanbul’u alacak olan kişi Mehdi(as)dır derken Fatih Sultan Mehmet her şeye rağmen bütün imkanların tükenmiş olduğu noktada 21 yaşında imkanın sınırlarını görmek için imkansızı denemek gerekir diyerek ben İstanbul'u ya da İstanbul beni alır derken nasıl bir aksiyon adam olduğunu torunlarına ispatlamıştır. Yavuz Sultan Selim yıl 1514 senesi idi. Çaldırana gidiyordu Şah İsmail’e doğru İranlıların sevgilisi olan bugün ona çok büyük değer atfeden çok ciddi bir kitlenin olduğu Şah İsmail’in üzerine giderken ordu derin devlet tarafından öyle bir noktaya getirildi ki Yavuz Sultan Selim’in çadırına kurşun sıkıldı. Yüz bin kişilik ordu savaşa gitmek istemiyor düşünebiliyor musunuz? Karşınızda yüz bin kişilik size isyan eden ordu var ve siz inanmışsınız yüz bin tane kalitesi düşük insanla berabersiniz. Peki sizce ne yapardı? Çadırına kurşun sıktılar ama o ölümü göze aldı çünkü eğer bir aksiyon sahibi davasında ölümü göze alamıyorsa zaten konuşacak neyimiz var ki? Yavuz Sultan Selim atının sırtına bindi yüz bin kişilik ordunun içine daldı arkasından bir nutuk çekti “Karısının koynunu savaş meydanına tercih edenler varsa benimle gelmesin, ben tek başıma giderim!” derken ne büyük bir aksiyonu ortaya koydu. Ordusu içerisinde bir tane asker bile dökülmedi. Şah İsmail ile savaştı ve ordusundan muzaffer bir komutan olarak tarih yazarak geriye döndü. Bir insan bir aksiyon sahibi tek başına ümmet olmayı başarmıştı. Bir gün Yavuz Sultan Selim kalktı Zenbilli Ali’nin (8.Şeyhülislam) karşısına çıktı. Dedi ki “Ey Zenbilli şeriata aykırı bir iş edecek olursam ne dersin? (bunu söylerken hilafeti almıştı yani islam ümmetinin velisi idi) yani argo amiyane bir ifade ile bana yağcılık edecek misin? Şeriattan İslam hukukundan taviz verecek misin yoksa bana haddi mi bildireceksin? Ve Zenbilli’nin verdiği cevap “ Eğer şeriata aykırı bir iş edecek olursan var ya değil hilafeti olan Osmanlı padişahı dünyayı feth edecek olsan tahttan seni indirmek için haline fetva yazarım “diyen bir şahsiyet bir alim ulemadan bir zat karşısında kim olursa olsun eğer doğruları konuşuyorsa o bir aksiyon adamıdır.
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.