Bu kitabı 3. sınıfta hediye etmişti babam bana. Hevesle okumuştum ve kitap beni çok etkilemişti. Uzun zaman boyunca hep en sevdiğim kitap diyordum. Yıllar geçti, büyüdüm, defalarca taşındık falan filan derken kitabı kaybettim -öyle sanıyordum-. Kitabı unutmuştum bile. Ta ki 15 yaşımda babam bana yeni bir kitap alana kadar. Sineklerin Tanrısı'nı hediye etmişti babam. Hiç incelemeden okumaya başladım. Kitabın anlatımı, konusu, bazı karakterler vs. bana çok tanıdık gelmişti fakat pek anlamlandıramamıştım bu garip tanıdık hissi. Sineklerin Tanrısı'nın yarısına yaklaştığımda kitabın arkasındaki açıklamayı okumayı akıl ettim. Bir de ne göreyim; William Golding, Sineklerin Tanrısı'nı yazarken Mercan Adası'na benzetmiş. (tam olarak ilham almış denilebilir mi bilmiyorum, benzetmiş ifadesi de ne kadar doğru olur emin değilim.) Hatta Mîna Urgan yazısında şöyle der: "Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne'ın Mercan Adası'nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı'nın başlıca iki kişisine Mercan Adası'ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir..." Bunu görünce bir an çok duygulandım ve evde kitabı aramaya koyuldum. Tüm gün evdeki bütün kitaplıklara, kolilere, çuvallara baktım ve sonunda kitabı buldum. Belki çok küçük ve normal bir olaydı ama beni o an o kadar duygulandırmıştı ki, iki kitaba bakarken gözlerim dolmuştu. (Maalesef nedeni buraya yazamayacağım kadar özel.) Halen bu iki kitap da beni çok etkileyen ve unutamadığım kitaplardandır.

Mercan AdasıRobert Michael Ballantyne · İş Bankası Kültür Yayınları · 20161,059 okunma

·

121 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

luci