E sınav bittiği gibi ilk yaptığım şeylerden biri kitap okumak oldu. İki yıl sınava hazırlandığımdan doğru dürüst kitap okuyamamıştım. Sonuç olarak döndüm. Yeni temayla. Uzatmadan hemeeen yoruma geçiyorum. Hikaye iki kişinin gözünden anlatılıyor. Bridger ve Alora. Bridger, 2146 yılında yaşayan, zamanda yolculuk etme genine sahip olan, Zaman Yolculuğu ve Araştırmadı Akademisi'nde eğitim gören bir genç. Kısa süre önce babasını gizli bir görevde kaybetmiş. Alora ise 2013 yılında yaşayan, sıradan, yalnız bir lise öğrencisi. Bridger, Akademi'de sınıfça yaptıkları zaman yolculuğunda kalabalıkta bir anlığına ölü babasını görüyor. Babasının ona tek dediği cümle, "Alora'yı kurtar," demek oluyor. Bridger tüm bu olanları çözmeye çalışırken, geçmişe büyük bir müdahalede bulunmamak zorunda. Ayrıca babası ölü olarak bilinirken tüm 2146 yılında yaşayanları karşısına alıyor. Konudan bahsetmeyi burada bırakıyorum çünkü spoiler vermek istemiyorum. Biraz da evrenden bahsedeyim. Yıllar içinde zamanı, mekanı bükme genleri ortaya çıkıyor. Bir kişi, iki gene birden sahip olamaz. Mekan bükücüler istediği yere anında giderken zaman bükücüler kontrollü bir şekilse geçmişe gönderiliyor. Eh, geçmişi bozarlarsa, geleceği de bozarlar. Kitabın dili çok sadeydi. Okurken insanı hiç yormuyor fakat "Aa, ne güzel anlatım." da dedirtmiyor. Mesela post-it koyacak yer bulamadım. Edebi betimleme falan yok yani. Bir de Bridger karakterine aşırı uyuz oldum. Kitabın yarısında ona kafa atmak istiyordum. Alora'yı ise çok sevdim. İkinci kitabını merak ediyorum, indirime girerse inş alacağım. Kesinlikle okumalısınız diyeceğim bir kitap değil. Ama rahatlıkla okuyup keyif almak istiyorsanız öneririm. 4/5 17 Ağustos 2020

Sonsuzluğun SınırındaMelissa E. Hurst · Yabancı Yayınları · 2016703 okunma

·

145 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Işıl