Gönderi

254 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Muhsince "Ülkü "Adlı Bir Sevda
Kendi kişiliğinden ziyade davasını ön planda tutmuş yazarımızın yaşamı hakkında "Türkçe sevdalanan; İslamca yanan binlerce Anadolu evlatlarından biri." olduğu dışında pek bilgiye sahip değiliz . Kitabımız ise Dava Yazıları, Gençlik ve Şuur Yazıları, Biyografik Yazılar olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler içerisinde gözardı ettiğimiz, dikkatli olarak ele alınırsa hayatî önem taşıyan bir çok güncel meseleler ele alınmaktadır. "Muhsin Başkan daha 14 yaşında ülkü adlı bir sevdaya tutuldu. Saf ve temiz bir yüreğin bu sevdanın pınarı olacağını ve milyonlarca yüreğe bu sevdayı akıtacağını kim bilebilirdi ?" Bu sevdanın adıydı "İlay-ı Kelimetullah için Nizamı Alem" Bu sevda öyle bir sevda idi ki anne-babadan, yardan, evlattan, nefisten, paradan puldan, mevkiden...candan vazgeçilesi ... Candan vazgeçti lakin sevdasından vazgeçmeyi bırak taviz dahi vermedi. Dava ise benden ziyade hak davası idi..(youtu.be/0hkZYUESJ7M) Sahi neydi peki candan dahi eden ülkü? " Bitmeyen bir serüven; binlerce yıllık sevda, önceleri cihan hakimiyeti mefkuresi, sonraları islam önceliğinde Nizam-ı Alem... Ne demekti Nizam-ı Alem? Aleme nizam, kula intizam, herkese adalet vermek .." Bu ise ancak İlay-ı Kelimetullah ile olurdu. İlay-ı Kelimetullah ise: " Kelime-i Tevhid nurunu bütün gönüllere ve kafalara nakşederek, bütün sahte tanrıları, bütün kanlı diktatörleri ve bütün putları yıkmak demektir. İnsanları sömüren, ezen ve alçaltan her çeşit batıl inanca karşı mücadele etmek demektir. " ( Selahattin Cesur/ Şehit, Bilge Alperen'den Alperenlik) Burda durmak gerek, durup düşünmek gerek. 'Biz insanları, mazlumları , ülküdaşlarımızı, gardaşlarımızı... sömüren bu yapının neresindeyiz?' diye.. "Çığlıklar duyuluyor uzaklardan, kimisi omuz silkip geçiyor, kimisi bayram telâşında. Çığlıklar duyuluyor uzaklardan, kimi kulak tıkıyor, kimi yutkunuyor. Dualar yükseliyor avuçlardan, sessiz çığlıklara deva görülen. Çaresizlik ve umut..." Ya biz hangi kısmında yer alanlardanız omuz silkip geçenlerden mi, yoksa duanın gücüne inanıp geceleyin tatlı uykudan ızdırapla uyanıp seccade başına geçenlerden mi ? Doğu Türkistan'dan başlayarak Ayasofya, Kudüs, Srebrenitsa, Kırım, Karabağ, Arakan... gibi bir çok coğrafyada zulüm gören gardaşlarımızın, mazlumların durumlarını; bazen malesef ki biz de dahil tüm dünyanın sustuğu gerçekleri yazarımız öyle güzel kaleme almış ki azıcık vicdana sahip bir insan bu bilinç uyanması ile rahat uyuyamaz; uyumamasıda lazım gelir. Bilmek, öğrenmek gerekir nice meseleleri. Lâkin öğrenmekte yeterli değil aslında inanmak gerekir. " Bir adam inandığını yapar, yaparsa da vah demez, ah demez, keşke demez, niye yaptım, niye çektim demez! Ben de demedim, hâlâ da demiyorum. İnandımsa; yaparım, bedeli neyse katlanırım!"(s.201) diyen Muhsin Başkan gibi... Aslında yazılacak ifade edilecek o kadar çok ayrıntı o kadar çok mesele var ki ama daha fazla sizi yormadan incelememi kitabın kesinlikle okunmasını tavsiye ederek bitiriyorum. UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM Kİ; " Ey Müslüman Türk milletinin aziz evladı! Masum ve mazlumlar, biçareler, koca bir dünya ve toprağında yatan ecdâd bizi bekliyor! Vallahi bizi bekliyor! Biz son umut, son takat, son kale!" Sevdası, ülküsü, ülkesi için canından geçmiş tüm şehitlerimize rahmetle.. Reislerde sever, hem nasıl sever Sevdasını anlatamaz ki Memleket derdi ile yanar yüreği Söyleyemez anlatamaz ki Bir memleket yükü, bir yetim düşü Reisin yüzünde vatan gülüşü Büyük sevdalarda bulur kendini Sevdasını anlatamaz ki... (youtu.be/9tTc16qaHw4)
Son Kalenin Burcundan
Son Kalenin BurcundanAlperen Aydın · Çınaraltı Yayıncılık · 202131 okunma
··
30,2bin görüntüleme
cemo okurunun profil resmi
Tarih, 9 Ekim 1978. Yer; Ankara’da Bahçelievler semti. Ülkücülerin “Reis”i Abdullah Çatlı‘nın yaptığı plan akşam saatlerinde yürürlüktedir. Ekip, bölgeyi iyi bilmektedir. Zira, ülkücülerin “İdi Amin”i Haluk Kırcı, eylemden önce Bahçelievler’de keşif yapmıştır... Misyon tamamdır! Evlerinde televizyon izleyen 5 öğrenci ile onları ziyarete gelen 2 arkadaşları başarıyla katledilmiştir! Abdullah Çatlı otomobille binanın önüne gelir ve hep birlikte uzaklaşırlar.... Çatlı'nın kullandığı “06 PD 137” olarak tespit edilen gerçek plaka, ülkücü Mustafa Mit‘e ait çıkar! Mustafa Mit, askeri savcı Enis Tunga‘ya, aracın örgüt için alındığını ve (Ülkü Ocakları Derneği Genel Başkanı) Muhsin Yazıcıoğlu ile (yardımcısı) Abdullah Çatlı‘nın kullanımına verildiğini anlatır... şaşırmak ne mümkün... hepsi mahkemeye konu olmuş dava tutanağıdır...
A. A okurunun profil resmi
Yüreğinize sağlık, teşekkür ederim. 🇹🇷
Yasemin Gözütok okurunun profil resmi
"Mukaddes hareket, mübarek mânâ Türk-İslâm ülküsü büyür yan yana" ( Abdurrahim Karakoç) Davanın büyümesinde sağladığınız katkıdan dolayı aslında biz çok çok teşekkür ederiz.Kaleminize kuvvet, yüreğinize sağlık... Rabbim davanızı, davamızı daim eylesin...
1 sonraki yanıtı göster
cemo okurunun profil resmi
“… Şimdi bir yönüyle böyle çok şüphe etmek lazım, suizan etmek lazım. Her şeyi kurcalamak lazım bakmak lazım bu helikopter nasıldır filan…” sözleriyle kuşkularını dile getirmişti.... Dile getiren kim ?? FETÖ 'nün lideri fetoşşş....
15 öğeden 11 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.