Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitap, yazarın San Francisco’da Kalıtsal Aile Travmaları Enstitüsünde yaptığı yaptığı çalışmalardan elde ettiği deneysel gözlemlerin toplamından oluşuyor. Bilimsel verilerle ve vaka örnekleriyle bu çalışmalar desteklenerek bu kitap oluşturulmuştur. Kitabın ana konusu; kalıtsal aile travmalarının nesilden nesile nasıl aktarıldığı, bunların insan üzerinde yarattığı olumsuz etkiler ve bu sorunlarla nasıl baş edileceğidir. Üç nesilin aynı biyolojik çevreyi paylaştığını, aslında biz daha dünyaya insan formunda gelmeden ailemizle paylaşımlarımızın başladığını söylüyor. Beynin genellikle negatif anıları saklaması ise cabası. Böyle söyleyince kulağa biraz korkunç gelebiliyor ama kitap bize bunların ana kaynağını göstermede ve onlara karşı nasıl bir tutum izlememiz gerektiği noktasında yol gösterici oluyor. Nedensiz korkularımız, sürekli başarısız olacağımıza olan inancımız, yetersiz hissetmemiz, partnerimizi tatmin edici bulmamız, haketmediğimizi düşündüğümüz şeyleri yaşamak gibi olumsuz durumların aslında nedeni biz olmayabiliriz. Bunları çözmek için önce bir sorun olduğunun farkına varıp aile geçmişimize bir yolculuk yapmamız gerekiyor. Bu noktada bazı anılar zorlayıcı olabilir ya da ailenin sır gibi sakladığı bazı acılarla, travmalarla karşılaşabiliriz. Bunların asıl nedenlerini bulduğumuzda o anıları yaşayanlara karşı yaklaşımımız değiştiği gibi, kendimizle ilgili de değişim yaşayabiliriz. Kitap hakkında söyleyecek çok şeyim var aslında ama uzun uzun yazmak istemiyorum. Herkese bu kitabı okumasını tavsiye ediyorum. Çünkü bana birçok noktada yol gösterici oldu, bakış açımı değiştirdi. Eminim birçok kişiye de farklı şekillerde dokunmuştur bu kitap. O yüzden okuyun derim. "Ailemizin hikayesi, bizim hikayemizdir. Hoşunuza gitsin ya da gitmesin, bu bizim içimizdedir, bize aittir." "Ailenizle deneyimlediğiniz geçmişiniz, anneniz daha size hamile kalmadan önce başlar. En baştaki biyolojik formunuzda, henüz döllenmemiş bir yumurta iken anneniz ve büyükanneniz ile hücresel bir çevre paylaşırsınız. Büyükanneniz annenize beş aylık hamileyken, sizi geliştiren öncü yumurta hücreleri zaten annenizin yumurtalıklarında mevcuttur. Bu demek oluyor ki, anneniz doğmadan bile önce, anneniz, büyükanneniz ve sizin ilk izleriniz, hepsi aynı bedendeydi. Üç nesil aynı biyolojik çevreyi paylaşır. Bu yeni bir görüş değildir. Embriyoloji kitapları bunu bizlere bir asırdan fazla zaman önce anlatmıştır. Sizin başlangıcınız baba tarafından akrabalarınızda benzer şekilde ortaya çıkabilir. Sizi geliştirmiş olan öncü sperm hücreleri babanız henüz annesinin rahminde bir cenin iken kendisinde mevcuttu."
Seninle Başlamadı
Seninle BaşlamadıMark Wolynn · Sola Unitas Yayınları · 202113bin okunma
·
419 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.