50 fikir serisi çok mantıklı ve ilgi çekici. Serinin diğer kitaplarına da mutlaka bakmak istiyorum. Kurgu dışı malum,başı sonu biraz uzun sürüyor ancak bu kitap zaten size daha çok uzun vadede eşlik edecek türden. Tarih öncesinden Rönesans 'a oradan Barok'a,Fütürizm'den Meksika Duvar Resmi Geleneği'ne ;aslında Nokia'nın Snake oyunu gibi beslendikçe kıvrılan,bazen engele takılmamak için yön değiştiren bazen aynı yönde giderken bambaşka sapaklara uğrayan sonsuz uzunluğa ulaşan dev bir 'snake' gibi bir yolculuk. Sanat ve tarih kol kola da ilerlediği için bir yandan aslında insanın ne zaman kırılma noktaları yaşadığını,ekonomik dalgalanmaların duygu durumuna dolayısıyla sanatçının ruh dünyasına etkisini,krallıkların,yönetimlerin,savaşların,barışların tarihin akışını değiştirirken sanatı da nasıl değiştirip dönüştürdüğünü,kadın-erkek sanatçıların bakış açılarını ,akımları ,ifadeleri,eleştirileri,beğenileri,birleşip ayrılmaları bazen örgütlenip bazen bireysel takılmayı bu müthiş yolculukta sizi zaman tüneline sokmayı vadediyor. Sanatın gücü inanılmaz!! İnsanı en çok yıpratan şey;savaşların manasız patırıtı gürültülerin sanata ve aynı zamanda insanlığın gelişimine verdiği zarar. Dayatılan,sipariş edilen ve aslında kendiliğinden doğmasına ve var olmasına izin verilmeyip kafasına basılan 'şeyin' kendi yapmacıklığında yok olup gitmesi veya aslına dönüşmesi de büyüleyici. Tam da anlatıldığı gibi bilmeniz gerektiği kadarını veriyor. Zaten tüm fikirlere hakim olmanız durumu pek olası değil.Ancak meraklısına güzel başlangıç eşlikçilerinden. Kütüphanemde olmasından ve canım istediğinde açıp kurcalayabilecek olduğumdan kendisiyle yarım ağız vedalaştım. Savaş sizi katletmeseydi,hastalanıp ölmeseydiniz,üretmenize izin verilseydi daha neler üretebilirdiniz diye de düşünmeden alamadım kendimi bazı yerlerde. Fikrin özü,sanat akımıyla ilgili önemli bir belirgin kutu,anekdot,ek bilgi,söz ve sayfa sonunda yer alan dönem kronolojisi sevdiğim tarafları. Ancak anlatının aralarına girdiğinde okuma keyfini düşürüyor biraz,sayfalar arası git gel yapmak gerekiyor. Sanat merkezlerinin Avrupa'nın göbeğinden başlayıp erken dönemde İtalya'dan Fransa'ya Berlin'e oradan kapitalist Amerika'ya geçip gücün simgesinin eteklerinde hayat bulması tabii ki sanatın yapılış biçimini ve bakışını da ona göre şekillendiriyor. Herkesin ruhuna iyi gelen bir tanesi var,bir gün karşılaşan ne şanslı!

Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat FikriSusie Hodge · Domingo Yayınevi · 2016294 okunma

·

310 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ECEM ÖZTÜRK