Gönderi

Hz.Fatıma'nın Hz.Aliye verdiği güzel cevabı.
Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem), bir gün HZ. Ali'ye: Yâ Ali, Allah Teâlâ'yı sever misin?" diye sordu. HZ. Ali: "Evet, ey Allah'ın Resulü, severim" cevabını verdi Efendimiz: "Onun Resulünü de sever misin?" buyurdu. Hz. Ali heyecanlanarak; "Evet yå Resûlullah" dedi Resûl-i Ekrem: "Kızım Fâtıma'yı da sever misin?" diye sordu Hz. Ali, hiç tereddüt etmeden: "Evet" dedì. Bunun üzerine Fahr-i kâinat: "Hasan ve Hüseyin'i sever misin?" diye sordu. HZ. Ali yine: "Evet yâ Resûlullah, severim" diye cevap verdi Resdlullah: "Yâ Ali, gönül bir tane, sevgi ise dört. Bir kalbe bu kadar sevgi nasıl sığıyor?" buyurdu. Hz. Ali bu suâl karşısında düşünceye daldı. Zirâ, bu soru düşünmeyi gerektirecek ehemmiyete hâizdi. Ali (radıyallahu anha), dü- şünceli bir vaziyette eve dönünce onun hâli Hz. Fâtıma'nın gözünden kaçmadı ve: "Yâ Ali, sizi dalgın görüyorum. Üzücü birşey mi oldu? Eğer bu şey dünya ile ilgili ise bunun için kederlenmek size yaraşmaz Ahiretle ilgili bir husustan dolayı üzülmüş iseniz, söyleyin de ben de duyayım" dedi. HZ. Ali, muhterem eşinin sorusunu, Efendimizin suâlini haber vererek cevaplandırdı. Hz. Fâtıma gülümseyerek: "Yâ Ali, babamın yanına var ve bu suâli "Ey Allahın Resulü, sağ, sol,ön ve arka diye insanın yönleri vardır. Kalbin de böyle cihetleri bulunmak- tadır. İște ben de yüce Allah'ı, aklım ve imânımla; sizi, ruhum ve imânmla! Fátma'yı insanî nefsim ile; Hasan ve Hüseyin'i de babalğın tabii icabı bulu- nan şefkatimle severim" diye cevaplandır" dedi. Hz. Ali bu cevabı duyar duymaz, yüzü güldü ve hemen yerinden kalkıp Resûl-i Ekrem'in huzuruna vardı. Cenab-ı Betüľden duyduğu şekilde suâlin cevabını verdi. Alemlere rah- met olarak gönderilen Efendimiz, tebessüm ederek: "Yå Ali, bu sözler senin değil, ancak Peygamber ağacıın dalından derilmiş bir meyvedir? buyurdu.
Sayfa 140 - Çelik YayıneviKitabı okudu
·
176 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.