Gönderi

184 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
"Kadının Adı Yok" üzerine...
Duygu Asena'nın oldukça sade bir dille yazdığı ve yazıldığı dönemde yasaklandığı Kadının Adı Yok kitabını severek okudum. Yazar, kadınlıkla ilgili oldukça acı gerçekleri bütün sert hatlarıyla anlatmış. Ana karakterimizin çocukluk döneminde "kız çocuğu" olmakla ilgili çekirdek aile yapısı ve toplumdaki bütün yanlış kanılar romanda karşımıza çıkıyor. Kız çocuklarının erkek çocuklarla arkadaşlık yapmasına ve okumalarına karşı çıkan bir aile yapısı daha doğrusu bir baba karakteri var. Baba sevgisini kız çocuklarına hiçbir şekilde göstermiyor. Ta ki öleceği güne kadar... Aynı şekilde anneye fiziksel şiddet uygulamasa bile psikolojik şiddetin uygulandığı  durumlar var. Toplumda yanlış şekilde yetiştirilen erkek çocuklarının aile içinde sebep olabileceği durumlar açıkça anlatılmış. Sonuçta her şeyin bir neden sonuç ilişkisi vardır. Gelişme çağındaki çocuklar açısından ebeveynler tarafından yanlış şekilde gösterilen sevginin veya hiç gösterilmeyen sevginin; aşk zannedilerek çocukların yanlış olayların içine çekilebileceğini görüyoruz. Cinsel olarak kendilerini keşfetme sürecinde olan gelişme çağındaki çocuklar açısından erken dönemde anne olma, çocuk aldırma, erken evlilik gibi durumlar yaşanıyor. Bu durumlar diğer karakterlerimizin kendilerini var edememesinden dolayı  yetişkinlik döneminde mutsuzluklarına sebep oluyor. Aile tarafından dinlenmeyen, baskılanan çocukların akıllıca hareket edememelerinden kaynaklanan durumlar ortaya çıkıyor. Ailesine, yanlış birlikteliklere, topluma rağmen bir şekilde kendini var etmiş ana karakterimizin yetişkinlik döneminde, çalışma hayatında kadın olarak yaşanılan zorluklara değinilmiş. Bahsedilen konular toplumda gerçekten yaşanılan olaylar. Kadınların çalışma hayatında belirli etiketlerle yaftalanması, kadınların nasıl olur da başarılı olabileceği, erkekler ve kadınlar arasındaki maaş farkları vs... Yetişkinlik çağında iş hayatından özel hayata geçersek, erkeklerin kadınlara sevgisini yeterince göstermemesi, güçlü olmasını (romanda daha çok maddi açıdan görüyoruz) yanlış bir şekilde kadın üzerinde kullanması veya sevgisinin arkasında duramayacak kadar güçsüz olması, erkeklerin kadınları sadece bir cinsel obje olarak görmesi ( bu iş hayatı kısmı için de geçerli), cinselliği yaşarken sadece kendini düşünmesi ve kadının ne isteyebileceğini umursamaması,  anne olma konusunda kendi bedeniyle ilgili kararın kendisine bırakılmaması vs gibi konular anlatılmış. Uzayıp gider bu liste... Olgunluk döneminde üzücü olsa da mantık aşka galip geliyor. Mantık ve duyguları dengede tutmanın ne kadar önemli olduğu hatırlatılıyor belki de... İnsan sonuçta ulaştığı yere tırnaklarını kazıyarak geliyor. Kazanılan şeylerin değerinin bilinmesi gerektiği hatırlatılıyor.
Kadının Adı Yok
Kadının Adı Yok
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 06,5bin okunma
·
197 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.