Gönderi

Bakara Sûresi 286. Ayet
Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz: lehinde olanı da kendi kazandığıdır, aleyhinde olanı da kendi kazandığıdır. Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi cezalandirma! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Üstesinden gelemeyeceğimiz şeyleri boynumuza borç kılma! Bizi bağışla, ayıplarımızı ört ve bize rahmetinie muamele buyur! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın; artık inkârci topluluğa karşı bize yardım et! [Sûrenin başında Allah'ın iyi kullarının gayb âlemine, doğru yolu göstermek üzere gönderilmiş Kur'an a ve ondan önce gelen kitaplara iman ettikleri, namazı kılıp zekatı verdikleri, Allah'in verdiklerinden O'nun rızası için harcamalar yaptıkları, bu iman ve güzel ameller sayesinde Allah rızasına uygun bir hayat sürüp iki cihan saadetine nail oldukları zikredilmişti. Arkadan tafsilâta geçilmiş, daha önce gelen kitaplar peygamberler, ümmetler, Allah'ın onlara bahşettiği çeşitli nimetler, nankörlükler, isyanlar anlatılmış, bunlardan ibret alınarak İslam'ın getirdiği hidayetten sapılmaması pekiştirilerek istenmişti. 286. âyette öğretilen dua, dolaylı olarak kulluk yolundaki iniş çıkışlanı göstermekte, iyi niyetli kullann istemeden meydana gelen kusurlanını yüce mevlananın bağışlayacağına işaret etmekte, Hz. Peygamberin ümmetine gelen en son ve kâmil dinin başta gelen özelliklerinden biri olan "kolaylık" temel kuralını dile getirmekte, esasen kulluğun güç olmadığını, çünkü Allah'ın kullanına güçlerini aşan yükümlülükler bu yurmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Sürenin başıyla sonu âdeta bir levhanin iki parçası gibi birbirini tamamlamaktadır. Nitekim ümmetin geleneğinde de hem sık sık okunarak hem de levhalaştırılıp itina ile duvarlara asılarak bu özellik hayata geçirilmiştir (peygamberler arasında ayırım yapılmamasının anlam hakkında bk. Bakara 2/136)]
Sayfa 48
·
301 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.