Lars Kepler / Tacizci Aksiyonu ve gerilimi hiç bitmeyen, soluksuz okuduğum bir polisiye oldu #Tacizci. Katili asla tahmin edemiyor hatta kişilerin bağlantılarını bile bulamıyorsunuz. 559 sayfalık bir kitabın başından sonuna gerilimi yansıtabilmek kolay olmasa gerek. İsveçli karı koca olan yazarlarımız bu işi çok güzel başarmışlar. Sadece kitabın sonunda önemli bir karakterin sonunu biraz anlamsız buldum. Onun dışında müthiş keyif aldım kitaptan. Türü sevenler için değişik bir okuma deneyimi olacağını düşünüyorum. Polise gönderilen bir videoda, bir kadının penceresinin dışından kayıda alınmış görüntüleri vardır. Dedektif Başkomiser Margot görüntüleri izlemesine rağmen, ne kişinin kimliğine ne de başka bir ipucuna ulaşmıştır. Gelen bir ihbarla videodaki kadının cesedine ulaşılır ve vahşete bakınca Margot’a göre bir tacizciyle karşı karşıyadırlar. Margot, davaya yardım etmesi için konusunda uzman olan psikoterapist Erik’den yardım ister. İkinci görüntü geldiğinde daha detaylı bir incelemeye başlar ama maalesef yine başaramazlar. Erik ölen kadınların cesetlerinin son şekillerine bakınca, dokuz sene önce katıldığı bir davayı ve o zamanki katili hatırlar. Olaylar aynı şekildedir ama o zamanki katil şimdi akıl hastanesinde kontrol altındadır. Acaba dokuz sene önce yanlış kişi mi tutuklanmıştır? Olaylar arapsaçına döner ve bir türlü tacizciyi bulamazlar. Ta ki dördüncü kurbana kadar. Dördüncü kurban okları birisine yönlendirir ve onun katil olduğuna karar verilir. Buna inanmayan eski bir dedektif olan Coona olayın peşini bırakmaz ve gerçekleri ortaya çıkarmak için her bilgiyi değerlendirip her şeyi göze alır. Kovalamacalar, yaşanılanlar, acabalar soluksuz okutuyor. Kitabı okuyanlar uzun bir süre karanlıkta dışarıya bakamayacaklar. Keyifli okumalar…

TacizciLars Kepler · Doğan Kitap · 059 okunma

·

339 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esra