Gönderi

Briançon teyzemin cenazesi. Bu konuya hiç girmeyeceğim, çünkü duygu yazmak için çözümlendiğinde içten kendiliğindenlik çiçeğini yitiriyor. Kaldı ki bende bıraktığı izlenim çok güçlü değildi. Her şey hala çok nesneldi. Zihnim edineceğim izlenimleri bana fazlasıyla dayatıyordu: Izlenimlerin üstümde bir etkisi yoktu. Buna karşın, Charles yengemin ağlamasını görmek bana çok acı verdi. Ağlasaydım, kendi gözyaşlarım onunkiler kadar canımı yakmazdı. Üzüntünün ona ilişmemesini, dudaklarında her zaman düşünceli, güzel bir gülümsemenin olmasını isterdim. Şimdi canlı bir izlenim edinmemi engelleyen şeyin kendimi yalnız hissetmemem olduğunu düşünüyorum. Çevremdekilerle fazla ilgileniyorum. Sözgelimi teyzemin güzel cesedini (bu sözcük iğrenç) tek başıma görmek isterdim. Göreceğim ilk ölü. İşte o zaman gözyaşlarımı koyuverir, düşüncelerimi başıboş bırakırdım. Pierre Louis oradaydı. Arkadaşlığımızın üzücü anlarda dingin ve güçlü olmasını istemesi hoş bir şey, bunu anlıyorum. Onun benden daha iyi biri olduğunu hissettim; daha yalın bir biçimde, bunu kendine kanıtlamak istemeksizin. Kuşkusuz, Andre'yi [Walckenaer] gördükten sonra, sevginin ne olduğunu düşünüyor, kendi kendime acaba kimseyi seviyor muyum diye soruyorum... Buna karşın, yüreğim acıma duygusuyla ürperiyor. Ah! Karşıma çıkan tüm üzüntüler içimde sonsuz bir acıma duygusu uyandırıyor. Yalnız olsaydım, yanımda hüngür hüngür ağlayan, acıyla sarsılan küçük hizmetçi kıza sarılırdım. Onu duydukça yüreğim parçalanıyordu. Öte yandan, bu cenaze oyununa katılan herkesin öldüğünü, hepsinin birbiri ardına önümde yatan bu tabuta uzandığını düşünüp kafamda canlandırırken içimde uyanan izlenim çok canlıydı; dolayısıyla, bir daha bir kahkahanın duyulması olanaksızmış gibi geliyordu bana; sonsuza dek durmadan ağlayacaklardı - kendilerinin yasının ya da başkalarınınkinin, onca sevdikleri başkalarınınkinin dokunaklı beklentisi içinde. Çok güzel bir söz... Kutsal Kitap'tan... yerini unutmuşum. "Çünkü dünyaya ne bir şey getirdik ne de ondan bir şey götürebiliriz."? Albert de oradaydı. Onu dile getiremeyeceğim denli iyi hissediyor, tüm acılarını paylaşan bir sevgiyle, açabilsem onu mutlu edebilecek bir sevgiyle seviyordum. M. Jacob Keller'le birlikte cenaze alayının arkasından uzun süre yürüdüm. Ölümle ilgili üzücü ve güzel şeylerden söz ettim.
Sayfa 146 - 147 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.