Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
George Orwell'ın daha önce 1984 kitabını okumuştum. Çoğu kitapseverin aksine kitabı beğenmemiştim. Büyük beklentilerle okuyup hayal kırıklığına uğradığım 1984'ten sonra elim bu kitaba bir türlü gitmemişti. Ama büyük bir yanlış yaptığımı belirtmek isterim. Kitap favorilerim arasında yer alacak derecede beni etkiledi. Harika bir sistem eleştirisi içermekte kitap. Kitabın ana karakteri olan Napolyon adlı domuz, aslında Stalin'in ta kendisi. Bundan ötürü düz mantık kitabın sosyalizm, komünizm eleştirisinden ibaret olduğunu düşünebilirsiniz. Lakin, kitabın başlangıcında çiftliğin başında bulunan insan abimiz Jones'un da methedilmediğini hatta yerildiğini görebilirsiniz. Buradan çıkarım olarak ise gücün kötüye kullanılma eyleminin bütün ideolojilerde var olduğunu söyleyebiliriz. Özgürlük vaadinde bulunan Napolyon'un yönetimindeki hayvanların eskisine göre daha fazla çalıştığını buna karşılık tayınlarının düştüğünü görüyoruz. Domuzların çıkarları pahasına kendi belirledikleri yasaları eğip büktüklerini, kendilerine karşı çıkanları öldürdüklerini, insanlarla ilişki içerisine girdiklerini ve hayvanların kendilerine olan sadakatini arttırabilmek amacıyla olmayan bir düşman yarattıklarını fark ediyoruz. Bunlar bir yerden tanıdık geldi mi size de? Evet, eleştiri anlamında başyapıt olan bu kitap işte tam da bu yüzden dünya klasikleri arasında. Yozlaşmış yönetimlerin nüfuzlarını, halkının haklarını gasp ederek nasıl sağladıklarını net bir şekilde bir kez daha bizlere gösterdiği için. Kitabın sonunda diğer hayvanların gözünden domuzların insanlara, insanların da domuzlara ne kadar benzediğinin yansıtılması ise verilmek istenilen mesajın harika bir şekilde bizlere aktarılmasını sağlıyor.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020249,3bin okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.