Her şey ifade özgürlüğü ile başlar düşündüklerimizi ifade etmenize izin verilmiyorsam düşünceyi ilerletme imkanınız da yok demektir.
Ortaçağ bu açıdan insanlık tarihinin en karanlık dönemidir.İIkçağdan bile karanlıktır. Çünkiü din, ifade etmeyi yasaklamış dolayısıyla düşünmeyi engellemiş ve bilimin önüne set çekmiştir. Asında bilimin önüne set çekmek istemiş midir bilinmez ama ifade özgürlüğüne ve dolayısıyla düşünceye getirdiği kısıtlamalar, bilimin de gelişmesini engellemiştir. Bunun en tipik örnegi Giordano Bruno 'nun bașna gelenlerdir Bir rahip olan Bruno, kilisenin inanıp savunduğu Aristotelesçi kapalı evren görüşüne karşı Copernicus'un güneş merkezli modelini benimsedi. Evrenin karşı sonsuz olduğunu Dünya'dan, Güneşt ten ve görünenlerden başka bir çok gezegenin bulunduğunu savundu. Ve bu düşüncesini açıkladı. Roma Kilisesi, Bruno'yu, sapkın bir kiși olduğu gerekçesiyle 1600 yılında engizisyon yargılanmasına tabi tuttu ve yargılama sonucunda idama mahkum etti. Bugün kabul ettilleklerimizi 400 yl önce açıklamış olan Bruno, Roma' da Campo di Fiori meydanında diri diri yakılarak idam edildi. Bugün aynı meydandaki heykeli her gün yüzlerce insan tarafindan saygıyla ziyaret ediliyor.
İnsanlığın ortaçağ karanlığından çıkması büyük ölçüde dinde reform ile gerçeklești. Bunda Protestanlığın yayılmasının büyük etkisi var. Reform ile birlikte ifade özgürlüğü yavaş yavaş gelişti. Ardından Rönesans geldi. Onu bilimsel ilerleme izledi. Insanlık tarihindeki en önemli dönüm noktalarından birisi ifade özgürlüğüne yeniden kavuşmak oldu. Aydınlanma dedigimiz gelişme ifade özgürlüğünden sonra oldu.
Ondan sonrası çorap söküğü gibi geldi. Keşifler, icatlar, buluşlar birbirini kovaladı. Demokrasi, büyük ölçüde ifade ve dolayısıyla düşünce özgürlüğü üzerine kuruldu, gelişti Batı'da. Kendisine anlatılanları, zorla kabul ettirilenleri itirazsız kabul etmeye alışmış olan insanlar başkaldırıyı öğrendiler. Başkaldırı, bilimi daha da ileri taşıdı.
En büyük erdem, insanın kendisine zorla kabul ettirilenlere başkaldırabilmesidir. Her şeyi kabul eden insan bilime, sanata, ilerlemeye, demokrasiye, insanlığa katkıda bulunamaz.
Bugün İslam dünyasının en büyük sorunu ifade özgürlüğü sorunudur. Hıristiyan dünyası reform yaşarken Islam dünyasında böyle bir reform yalnızca Türkiye'de, Atatürk devrimleriyle ortaya çıktı. O da ne yazık ki bu çoğrafyada tam anlamıyla oturamadı. O nedenle bu coğrafyada ifade özgürlüğü gelişemedi, dolayısıyla bilimsel ilerleme gerçekleşemedi.