Kureyş Müşriklerinin Allah Resulu'ne gelip ilahlarına sovmemesi adına Allah Resulune farkli farkli teklifler sundular. Bunlar; ey Muhammed ilahlarımıza sövme seni kendimize yönetici makam mevki sahibi yapalim ve ya kendi aramizda değerli şeyler toplayip seni en zenginlerimizden yapalim veya en güzel kizlarımız ile seni evlendirelim gibi teklifler sundular. Oysa Allah Resulu istemiş olsaydi onların makam ve mevki tekliflerini kabul eder ve sonra islamin hakim olmasi için. Çaba gösterebilirdi oysa o bunu yapmadı.
"La ilahe İlallah" dedi ve bütün sıkıntilara katlandı.
Günümüz Tagutlar ve Ona tabi olan Tağutçuklar ise bi yere gelene kadar hersey meşrudur mantığı çerçevesinde hareket etmektedir. Bunun en basit örneği Turkiye de Erdogan, Erbakan hükümeti ve Mısırda Mursi örneklerini verebiliriz. Bu kimselerin dilinden her ne kadar yeri geldiginde seriat kavramı oluşsada aslında bunların öyle bir niyetlerinin olmadığı veya yürütmüş oldukları siyasetin islamla hic bir alakası olmayan bir sistem olduğu aşikardır. Oysa mekkeli müşrikler günümüz müşriklerinden daha zeki ve basiretli insanlardı. Onlar "La ilahe İlallah" kelimesinin ne anlama geldigini tüm Tağutların reddedilip sadece Allaha iman edilmesi gerektiğinin veya sistemin sadece Allahu Tealanın koymuş olduğu sisteme göre olmasının gerektiğinin farkında idiler.
-"Resulullah (s.a.v) "Peki eger söylediklerinizi kabul edersem, sizi tüm Araplara hâkim kılacak ve acemlere de boyun eğdirecek bir kelimeyi söylemeyi kabul eder misiniz?" dedi. Bunun üzerine Ebû Cehil, “Kuşkusuz bu kazançlı bir kelimedir. Evet, babana yemin ederim ki, o kelimeyi ve onun on mislini daha söyleyeceğiz." dedi. Resûlullah (sav),
"La ilahe illallah deyiniz. " dedi.
Bunu duyduklarında ürktüler, o kelimeden nefret edip kızdılar ve
"Tanrılarınıza bağlı kalmakta direnin. Sizden istenen şüphesiz budur." dediler."-
Seyyid Kutubun dediği gibi;
"Şeytanın atıyla hedefe koşulmaz..."
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.