Gönderi

Kimliksizler Osmanlı Özlemi içindeler..
Türklüğü ile onur duyan, kimlikli kişilikli toplumu Atatürk yarattı. Osmanlı devleti zamanında Türk demek, insanı aşağılayan bir sözcük olarak kullanılıyor, azınlıklar baştacı yapılıyordu. Bugün Osmanlı özlemi içinde olanları bir araştırırsanız ya yabancı kökenli ya da bilinçsiz, bilgisiz bir kişidir. Osmanlı devletinde hiç kimse doğum tarihini bilmezdi. Doğduğu yılı bilirdi de ayını gününü bilmezdi. Çünkü hiç kimsenin bugünkü gibi Nüfus Cüzdanı, Nüfus Kimliği yoktu. Nüfus Dairesi gibi bir kurum yoktu! Osmanlı devletinde hiç kimsenin doğduğu, evlendiği, öldüğü tarih devletin herhangi bir yerine kayıt edilmezdi. Öyle ki; Osmanlı’nın ilk padişahı Osman Bey’den Fatih Sultan Mehmet’e kadar, ünlü kişilerin de ne doğum ne de ölüm tarihleri ve önemli tarihi olaylar belgelenmemiş, kayıt altına alınmamıştır. Düşünebiliyor musunuz, 1300 yılından 1450 yılına kadar Anlı Şanlı Osmanlı’da hemen hiçbir şeyin kaydı kuydu yoktur. Peki, neden böyleydi? Temel neden şuydu: Osmanlı topraklarında yaşayanlar “Vatandaş” değildi. Aslında Osmanlı’da “vatan” kavramı da yoktu. “Toprak” kavramı vardı. Ordu savaşa çıkar, yabancıların, çoğunlukla da Avrupalıların topraklarını işgal eder, yağmalar, ganimet adı altında ele geçirdikleri altın, gümüş gibi kıymetli taşları ve genç kadınlarla kızları ve oğlanları esir alıp payitahta, yani başkente dönerdi. Kısacası, Osmanlı saldırı savaşı yapar, toprak kazanırdı. Yenildiği savaşlarda da sadece toprak kaybetmiş olurdu. “Vatan toprağı” diye bir kavram yoktu. Osmanlının saldırı savaşları sonunda ele geçirdikleri topraklar, Osmanlı Hanedanı’nın, yani Osmanlı ailesinin mülküydü. Osmanlı mülkünde yaşayanlar da Osmanlı padişahlarının “Kuluydu”. Osmanlı, kullarının doğum günü, evlenme günü ve ölüm tarihleriyle hiç ilgilenmemişti! Osmanlı, kuruluşundan yaklaşık 560 yıl sonra, kullarına bir nüfus cüzdanı vermeyi düşündü. 1863–1864 yıllarında, tek sayfalık çizgili düz bir kâğıda kullarının adını ve sadece doğum yılını yazan bir “pusula” verdi. Günümüzde 1927 ve öncesi doğumlu vatandaşlarımızın ve onların babalarının, dedelerinin nüfus cüzdanlarında sadece doğum yılları yazılıdır, doğdukları ay ve gün yazılı değildir! Cumhuriyetimizin kurucusu büyük devrimci Atatürk’ün nüfus cüzdanında da sadece doğum tarihi olarak 1881 yılı yazılıdır, ay ve gün yoktur. Atatürk çok sonraları doğum ay ve günü olarak 19 Mayıs’ı almıştır. Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapıldı ve her yurttaşa Nüfus Cüzdanı verildi. Bu topraklarda yaşayanların “Kulluğuna” Mustafa Kemal Atatürk son verdi. Artık “Kul” yoktu, yasalar önünde eşit haklara sahip “vatandaş” vardı. Eğer bugün Türk vatandaşlarının soyadı ve doğum tarihlerini içeren nüfus cüzdanları varsa, bunu hiç kuşkusuz Atatürk’e borçludur. Daha doğrusu, cebimizdeki Nüfus Cüzdanımızı bile Atatürk’e borçluyuz… Bilerek Osmanlı özlemi içinde olan kimliksizlere bir sözümüz yok ama bu topraklara vatan yapan, kulu da insan, yurttaş yapan Atatürk’ümüze lüfen sahip çıkalım. Devrim tarihini, onun ilke ve devrimlerini iyice öğrenelim ki yalan yanlış bilgilerle ortalığı bulandırmaya çalışanlara belgelerle yanıtlayalım. Türkiye Cumhuriyeti’nin çimentosu Mustafa Kemal Atatürk’tür. Tarihini ve kültürünü sahip çıkmayan ulusların coğrafi sınırlarını düşmanları çizer… ETEM ORUÇ YAZISIDIR!
··
6 görüntüleme
Elif okurunun profil resmi
İsteyen istediği şeyi sahiplenebilir ama milliyetçi olduğunu öne süren insanların osmanlı aşkını anlayamıyorum. Gerçi araplar da bi millet...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.