Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

180 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Zagon Üzerine Tüttürme
İhsan Oktay Anar'ın "Puslu Kıtalar Atlası" adlı kitabını okurken karşıma çıkan, beni o kitaba ara verdirerek - ki kitaplara ara vermeyi pek sevmem - kendini okutan kitap. Descartes, hemen herkesin kulaktan duyduğu şahıslardan biri olması ve popüler kültürde de bu kadar yer tutması, onu - her toplumun yücelttiği kişi gibi - normal bir insan değil adeta insan üstü bir kişilik, bir idea, bir yüksek öğretmen olarak tasvir etmeme neden olurdu. Bu da, beni kitabı okumak ve üzerine araştırmak konularında epey zorluyordu. Kitapta, aslında Descartes kendi otobiyografisinin bir kısmını kendi bulduğu birkaç tecrübe ve saptamalar ile anlatıyor. İşin ilginci, 400 yıl önce yaşamış olan bu kişinin dediklerinin, günümüz dili/ kavramları ve olayları ile pek bir ilişki kuruyor olması, hülasa hemen herkesin empati duyabileceği ve günümüze uygun bir anlatısına sahip olması olsa gerek. Özellikle ilk kısımları ve sona doğru kendi bulunduğu duruma da çokça referans yapıyorken bu durum görülebilir. Kendisinin ne derece normal insan olduğu, nasıl dönemi düşüncelerinin kendisini etkilediği ve hatta korkuttuğu gibi şeyler gözlemleneiblir. Biyografisi sonrası; "Descartes nasıl düşünür ve kısaca düşünceleri nelerdir" i son derece akılcı bir şekilde açıklıyor, açıklamadıklarını tanıtıp bir anatomi dersi veriyor ve kapanışını yapıp ekleri tamamlıyor. Bunların hepsinde lakin Descartes doğrudan bize sesleniyor, tonu zaten oldukça yakın / arkadaşça olmasının yanı sıra mütemadiyen gününün tartışmalarına atıf yapıp biz okuyucuların ilk bakışta anlamalarına olanak sağlamayan şeylerden bahsediyor .Lakin okuyucuya her seslendiğinde zaman ötesine sesleniyor, hep bir "torunlarım" ve benim fikrimi devam ettirecekler olarak bakıyor. Kendisinin yazısının çok sonrası kalacağı, etkisinin yayılacağı, kendi kültürü değil tüm kültürlere yazdığı, genellikle alçakgönüllülükle kaleme alırken bildiği aşikar. Şahsen felsefesini kanıtlamaya uğraşırken kullandığı üslüp ve tarzı asıl amacının süslü kelimelerle değil manasal olduğunu açıklıyor. Çeviride yer yer kopukluk/ yanlışlık olması hasebiyle kafada ara ara karışıklık uyandırsa da dili kesinlikle normalde olması beklenenden hafif ve felsefe'ye giriş tarzı bir kitap. Size hem felsefe hem de 17.yüzyıl düşünce kültürü ve sosyal yaşam hakkında sınırları belli düşünceler uyandıracaktır.
Metod Üzerine Konuşma
Metod Üzerine KonuşmaRené Descartes · Milli Eğitim Basımevi · 19972,658 okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.