Uzun zamandır heyecanla beklediğim bir kitaptı Neuromancer, daha önce 3 kez farklı yayınevi tarafından basılmış ancak çevirileri ve özensiz baskıları nedeniyle çok tutulan bir kitap olmamış, ithaki'nin klasikler serisinde basacağını az çok tahmin ediyordum nitekim de öyle oldu ön siparişe çıktığı gibi aldım ama beklentimin yüksek olması nedeniyle hayal kırıklığına uğradım.
Kitabın konusuna hiç değinmeden neden hayal kırıklığı yaşadığımdan behsedeceğim.
Öncelikle Neuromancer Sprawl adlı üçlemenin ilk kitabı ve yazıldığı 1984 yılı için bilim kurguda çığır açmış bir eser, siberpunk türünün tam anlamıyla yaratıcısı ve kurduğu evrenle fazlasıyla özgün bir kitap ancak sorun kitabın işlediği konu, bilim kurgu edebiyatındaki yeri veya yenilikçi tutumu değil, sorun tamamen yazarın edebi dilinde.
Öncelikle fazlasıyla ağır bir dile sahip kitap, diyalogların hangi karaktere ait olduğunu kestirmek çok zor, yeni bir evren kurulduğu için oluşturulan kavramlar ve isimler çok farklı ancak bunları açıklayıcı betimlemeler kullanılmadığı için çoğu havada kalıyor. Bence özellikle okuyucuyu en çok zorlayan kısım, bölümler ve konular arasındaki geçişin çok hızlı kafa karıştırıcı olması bir muhabbetin içindeki karakterleri okurken bir anda kendinizi başka bir olayın içinde buluyorsunuz ve tüm bunlar kitaba bağlanmanızı ve okumanızı oldukça zorlaştırıyor.
Neuromancer yazılış tarihi göz önünde bulundurulunca, açtığı yol, yazarın hayal gücü, kendinden sonra koskoca bir külliyatı oluşturmasıyla kesinlikle saygıyı ve övgüyü hakediyor ancak yazarın tarzı ve dili "keşke bu mükemmel eser biraz daha iyi bir hikaye anlatıcısının elinden çıksaydı" dedirtiyor size.
Özetle benim gibi türün hayranıysanız okumanızda fayda var, ancak zorlayıcı kitapları sevmiyorsanız ve bilimkurgu hayranı değilseniz sizde sadece baş ağrısı yapar.