SPOILER İÇERİR Uğultulu Tepeler, gerçekçiliği gotik sembolizmle birleştiren, toplumsal önemi olan bir aşk kitabıdır. Heathcliff aynı zamanda ruh eşi Catherine'i Edgar Linton'a kaptırmanın intikamını almak için kendine zarar veren bir yoldadır. Olay örgüsü geliştikçe, iyiye karşı kötü, kaos ve düzen, bencillik, ihanet ve saplantı temaları birleşir. Bu kitap aşkın psikolojik ve sembolik yönlerini araştırıyor. Uğultulu Tepeler, kadın rolleri üzerine bir çalışma olmasının yanı sıra, sınıfın toplumdaki işlevini tartışan sosyolojik bir romandır. Brontë'nin de gösterdiği gibi, sınıfsal hareketlilik her zaman tek bir yönde ilerlemez. Alt sınıfı temsil eden Catherine, evlilik kararında sosyal sınıfın önemli bir faktör olduğunu görür. Bu nedenle Heathcliff'le evlenmeyi reddeder ve Edgar'la evlenmeyi tercih eder. Ancak Isabella bunun tam tersini yaşar. Sosyal statüsünün altında olmasına rağmen, vahşi ve ilgi çekici adama çekilir. Karasevdasının bir sonucu olarak değer verdiği her şeyi kaybeder. Dolayısıyla, karakterleri yargılarken ve analiz ederken, okuyucular sosyal sınıftan daha fazlasını göz önünde bulundurmalıdır; aynı zamanda belirli bir sınıfın üyeleri tarafından yapılan seçimleri ve bu seçimlerin arkasındaki nedenleri de göz önünde bulundurmalıdırlar. Uğultulu Tepeler ilk bakışta bir aşk hikâyesi gibi görünür. Daha derinlere inenler ise hem sembolik hem de psikolojik bir romanla karşılaşırlar. (Örneğin, çağdaş izleyiciler çocuk istismarı ve alkolizm gibi konularla kolayca özdeşleşebilirler). Aslında Uğultulu Tepeler, herhangi bir kitap türü olarak kolayca kategorize edilmeye meydan okur; bu da metnin edebi güçlerinden biridir. Hikâyeyi çeşitli açılardan okumak ve anlamak kolaydır çünkü farklı bakış açılarından anlatılmaktadır. Daha basit bir ifadeyle, 'incinmiş insanlar insanları incitir' sözünü kanıtlar. Heathcliff'in çektiği acılar yüzünden herkes acı çekiyor ve Heathcliff ile Edgar'ın rekabeti, Catherine'in bencilliği ve gördüğü 'ilgisizlikten' dolayı acı çekmesiyle alevleniyor. Konuyla ilgisini anlamama rağmen, karakterlerin çoğunu sevimsiz buldum ve bu da romanın hoşuma gitmeyen bir yönü oldu. Bazı bölümleri, özellikle de Catherine'in bölümlerini okurken hayal kırıklığı yaşadım. Karakterler şımarık, egoist ve son derece bencil görünüyordu. Yine de sonuç bölümünde Cathy'nin bir anlamda aile lanetini kırdığı, zalimliği bıraktığı, af dilediği ve hayata yeniden başlamak için kendini affettiği harika bir ders vardı. Karmaşık, trajik bir aşk hikayesinin anlatıldığı kitapta çok sayıda ima var. Bir dönemin sosyal yönlerini ve insanların aldıkları kararların nasıl yansımaları olduğunu da vurgulayan aşk hikayelerinden hoşlanan herkese tavsiye ederim.

Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,8bin okunma

·

97 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Alçin Korkut