Gönderi

Birçok arkadaşın dediği gibi insan eski yaşamını özlüyor. Şikâyet ettiğim ne varsa hepsi o kadar sevimli görünüyor ki şu an... İnsan bilemiyor sağlıklı ve huzurlu anının, güvende hissettiği zamanın kıymetini. Odamı, kitaplarımı, çay içtiğim bardağı, suladığımız çiçeklerimizi, öğrencilerimi, en yaramaz öğrencimi dahi, yorucu sabah mahmurluğunu, kaygı dolu araç bulabilecek miyim dönüşlerimi, sıkıcı akşam soğuğunu bile özledim... İnsan alıştığı, kurduğu düzeni özlüyor. Aklına geldikçe üzülüyorsun. Hele bir de çok güzel şeyler olacaktı onlar olmadı buna da ayrıca üzülüyor insan... Tam bir umut her şey düzelecek derken tepetaklak oluyor her şey... Bir bakıyorsun henüz uykuya dalmış, durduramadığın sebepsiz üşümeyi durdurmuşken yine tir tir titriyorsun ama korkudan, yatağında değil karlı ve yağmurlu karanlık sokaktasın... Herkes bir yana kaçışıyor, herkes ayrı bir telaş ve korku yaşıyor. Mesaj atıyorsun gitmiyor, insanlar arıyor ulaşamıyor. Korkudan boğazın kurumuş bir yudum su içeceksin o bile aklına gelmiyor. Şok olmuş izliyorsun sadece her şeyi, birinin elinden tutup oraya buraya sürüklemesi dışında hareket kabiliyetin elinden alınmış gibisin. Tek dayanağın var yanında canından can, ailenden bir parça Ablan; yapışıyorsun, bir saniye ayrılmak istemiyorsun. Kimle konuşsan gözlerin doluyor. Nasılsın deseler, ağlamam hâlimi anlatmaya yeter, diye sadece ağlıyorsun. Kelime tükenmiş de alamıyorsun sanki... Çığlıklar, ağıtlar, alevler yükseliyor gökten düşenlere inat, gözlerde durmayan pınarlar eşlik ediyor bu feryada yerden gelenlere inat. 40'ı aşkın gün geçti artık ne saat ne gün sayıyoruz. Sadece bekliyoruz. Biz 6 Şubat sabah 04:17'de kaldık. Ne akrep ne yelkovan ne de takvim yaprağı kımıldıyor göğsümüzde, zihnimizde... Bekliyorsun, sadece bekliyorsun... Sanki biri çıkıp seni bu kabustan uyandıracak diye bir umut kırıntısı ile, kaybettiğimiz sevdiklerimizle yeniden göz göze gelelim diye... Her şey düzelecek değil mi? Bu bir kabus değil mi?
·
59 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.