Gönderi
108 syf.
7/10 puan verdi
Hepsinin Hindistan'da geçtiği 4 mini hikayeden oluşan bir kitaptı. Yazarın anlatım dilini beğendim, hafif ve akıcıydı. Hikayeye başlamadan önce önbilgi verdi. Hikayelerin hepsinin Hindistan'da geçmesinin büyük bi nedeni kendisinin Hindistan doğumlu bir İngiliz oluşundan kaynaklıdır. Yazarın kendisi de belli bir dönem yine Hindistan'a geri dönüp yaşamış hatta gazetecilik de yapmış. Ayrıca hikayelerin hepsinde ana karakter bir İngiliz'di.
Bu kitaba 6 vermek biraz az geliyor 7 ise fazla. Ama sırf genel puanı biraz daha yükselsin diye 7 verdim. 6.5'luk bir kitaptı. İlk iki hikaye olmasa..
Hikayeleri teker teker ele alacak olursam:
Kral Olacak Adam: Ana karakter, trendeyken bir adamla tanışıyor, konuşuyorlar. Bu adamla daha sonra Hindistan'da bir bölgede arkadaşıyla karşılaşıyor. Adları Dan ve Peachey. İkisi de uzun süredir çeşitli işlerde çalışmışlar ve artık kendi ülkelerinin kralı olmak istediklerini, bunun içinde Kâfiristan diye bir yeri gözüne kestirdiklerini karakterimize söylüyorlar. Karakterimizden de gerekli bilgileri toplayıp yola çıkıyorlar. 1,5 - 2 sene sonra da bu ikiliden birisiyle karşılaşıyor Karakter. Ve neler olduğunu artık o adamın ağzından okumaya başlıyoruz.
İlginç bir hikayeydi, hoşuma gitti gerçekten de. Yine o taraflara özgü bir tabirler vardı o yüzden çeviri notu çokça olan bir hikayeydi. Tadında bitti. 7.5/10
Morrowbie Jukes'un Tuhaf Gezintisi: Jukes'un ağzından okuyoruz. 1884'ün son ayında soğuk algınlığı kapmasıyla başlıyor. Kötü bir halde olduğu için de uzun süredir dışarıdaki havlayan köpeklerden illallah edip atıyla birlikte dışarı çıkıyor. Daha sonra hayvanla birlikte tepeden aşağıya yuvarlanıyor. Eskiden tanıdığı yalancı, garip ve fakir bir adamla(yine de bu adamdan birkaç iyilik bulmuş), Gungo Dass'la karşılaşıyor. Olaylar bundan sonra gelişiyor.
İçinde minik bir cinayet vakası da vardı. Bir ara gezintideki olaylar sıkıcılaşmaya başladı sonra tekrar olaylar yaşandı ama genel olarak yine beğendim. 7/10
Kendi Gerçek Hayalet Hikayem: Adı üstünde. Biraz olaysız ve sıkıcıydı, beğenemedim. 5/10
Yüzlerce Kederin Kapısı: Çinli bir adamın Hindistan'da afyon için "Kapı" adında bir mekanı açmasını konu ediniyor. Yine dışarıdan, bir İngiliz'in ağzından okuyoruz. Çinlinin hayatına odaklıydı. Herhangi bir olay yoktu içinde. Sadece mekanın ve sahibinin mini bir hayat hikayesi. 5/10
·
217 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.