Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İTÜ’den Neşet Ertaş'a fahri doktora
"Ben bir sazcıyım türkü çalar türkü söylerim. Başka bir bildiğim yok ama bu şerefi bana layık gören, bu ilim yuvasına sonsuz saygı ve sevgimi sunuyorum" İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Musıkisi Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği sanatçısı Neşet Ertaş’a fahri doktor unvanı verdi. Ertaş’a doktor unvanı İTÜ’nün Ayazağa’daki kampüsünde düzenlenen törenle verildi. UNESCO’nun 2010 yılı “Yaşayan İnsan Hazinesi “ ilan ettiği Neşet Ertaş, fahri doktora unvanı aldığı için teşekkür etti. "Bağalama icracılarının pek çoğu ondan feyz almıştır" İTÜ Rektörü Muhammed Şahin, “ Farklı tarzlarda müzik yapan birçok sanatçı onun sanatından etkilenmiş ve eserlerini seslendirmiştir. Bu yönüyle Ertaş’ın Türk müziğinin önemli bir şahsiyeti olduğu da açıktır. Eserlerinde sevgi daima öne çıkmaktadır. Duru bir Türkçe ile söylediği bu türkülerde kardeşlik, yurt sevgisini anlatmış; bilgiye olan inancıyla bilimi övmüştür “ dedi. Ertaş’ın devlet sanatçısı unvanın almadığını da hatırlatan Şahin, “ Daha önce kendisine sunulan devlet sanatçısı ünvanını ‘Hepimiz devletin sanatçısıyız. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu' diyerek geri çevirmiştir. Yalnızca TBMM tarafından sunulan üstün hizmet ödülünü ecdadı adına kabul etmiştir. Kısa bir süre önce UNESCO tarafından 2010 yılı yaşayan kültür hazinesi ödülü verildi" diye konuştu. Şahin, ardından fahri doktora unvanın oybirliğiyle alındığını kaydederek, “ İTÜ Senatosu Türk Müziği Devlet Konservatuvarı’nın vizyon ve misyonuyla örtüşen değerli sanatçı Neşet Ertaş’a fahri doktor ünvanı verilmesi oybirliğiyle kabul edilmiştir Sayın sanatçı Ertaş’ın genç nesillere örnek olan çalışmalarının devamını dilerim" diye konuştu. Ardından Ertaş’a İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin tarafından fahri doktor beratı verildi. Beratı alan Ertal bir konuşma da yaptı. Ertaş, “ Hepimiz yolcuyuz gelip gidici olarak. Kerem’den Mecnun’dan Pir Sultan Abdal’dan beri gelen bir neslin ferdiyim. Huzurlarınızda saygıyla halk kültürümüze davulları zurnaları sazları sözleriyle katkıda bulunan hizmet vermiş olan büyüklerim adına hoş geldiniz diyorum. Bu şerefli günde hiç mektebe gitmemiş ben huzurunuzdayım Ama mektebe gitmemiş de olsam bu ilim yuvası bu bilim yuvasının sayın hocalarına huzurlarınızda saygılarımı sunuyorum ve saygıyla eğiliyorum. Teşekkür ediyorum. “ şeklinde konuştu. “ Mertebe gitmesem de, Okulu bitirmiş gibi bana bu esvabı giydirdiler" Törenden sonra basın mensuplarıyla duygularını paylaşan Ertaş, “ Ne hocası olduğumu bilmem hoca kelimesini de hiç sevmem ama hocalarıma sonsuz saygım var; sonsuz sevgim var. Bana bir kelime öğretenin bin yıl kölesi olurum demiş kendini bilen bir insan. Ben bir sazcıyım. Hayatta hiç mektebe gidemedim. Okul yüzü görmedim. Ama çocuklarımı okuttum. Üniversitenin ne demek olduğunu biliyorum ilim yuvası bilim yuvası; ileri görüş gösteren bir istikamettir. Bu şerefi bana layık gören, bu ilim yuvasına sonsuz saygı ve sevgimi sunuyorum. Ben bir sazcıyım türkü çalar türkü söylerim. Başka bir bildiğim yok “ dedi. Küçükken yaşadığı köydeki muhtarlığa bir gün bir öğretmen geldiğini ve okuryazarlık öğrettiğini duyup yanına gittiğini söyleyen Ertaş, “ Ben sadece o günü biliyorum. Okula gitmedim; okula gidemedim “ şeklinde konuştu. Ertaş “ Bu özlemi gideren benim ülkemin hatırşinas hassas duygulu ileri görüşlü gören gözlerine duyan yüreklerine saygı duyuyorum teşekkür ediyorum. Mektebe gitmedimse de okulu bitirmiş gibi bana bu esvabı giydirdiler “ diye konuştu.
Sayfa 272 - Birinci Cilt - T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Anma ve Armağan Kitapları Dizisi 53 - İzmir Aralık 2019Kitabı okudu
·
98 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.