Gönderi

Efendimiz sahabeler sarayının eşsiz sultanı Hazreti Ebu Bekir (Radıyallahu anh)'e buyurdu : — Yâ Ebâ Bekir! Bu parayı al, çarşıya git. Fâtıma'ya çeyiz için gereken şeyleri tedarik et. Selman ile Bilal de sana yardım etsin. Hazreti Ebu Bekir: — Başüstüne, ey Allah'ın Resûlü, dedi ve çarşının yolunu tuttu. Fâtıma-i Zehrâ ile Allah'ın yenilmez arslanı Hazret-i Ali'ye gereken eşyaları satın alıp Nebiler Nebisinin huzuruna getirdi. Bunları tek tek gözden geçiren Allah'ın Resûlü yine gözyaşlarını tutamadılar: — Ey Rabbim, dediler; senin sevmediğin israftan çekinen kimselere bu eşyayı hayırlı ve mübârek kıl!” Eşyalar şunlardı: -Meşinden yapılma üç minder. -Saçaklı bir halı. -İçi hurma lifi ile doldurulmuş bir yastık. -İki adet el değirmeni. -Bir adet su tulumu (kırbası). -Topraktan yapılmış bir su bardağı. -Bir elek. -Bir havlu. -Tabaklanmamış bir koç postu. -Eskiyip tüyü dökülmüş Yemen dokuması alacalı bir kilim. -Hurma yaprağından örülmüş bir sedir. -Yemen işi alacalı iki elbise -Bir kadife yorgan. -Geceleri üzerinde uyudukları, gündüzleri de biraz kestirip uykusuzluklarını giderdikleri döşekleri, koç postu idi. O iki sultan, uyumak istedikleri zaman koç postunun yünlü tarafını çevirirlerdi. Hasan Basri Hazretlerinin rivayetine göre: Uzunumsu olan kadife yorganlarını, uzunlamasına örtününce arkaları, enlemesine örtünce de başları açılırdı. İşte Âlemler Efendisinin mübarek kızı ile damadının bütün eşyaları bundan ibaretti. O insanlar, bu kadarcık şeyin bile şükrünü eda etmekten nasıl korkarlardı. Şimdi nimetler içinde yüzen insanlık, saraylara, lüks apartmanlara boğulurken bunların şükrünü düşünüyor mu acaba..?
·
159 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.