"O kadın, dünyanın bir noktasından beni terk etti ama biz görünmeyen ve uzun bir iple bağlıyız. Örümcekağı gibi ince ve parıldayan ama kopmayan bir ip. Ben o ipin peşinden yolculuğa başladım. Karanlığı yararak, dökülen yıldızlara bakarak." Ben bu kitabın içerisine hapsoldum çıkamıyorum. Uzakdoğu edebiyatını seven biri olarak kitaba büyük bir heyecanla başladım. Popüler bir tarihi kurgu yazarı olan Güney Koreli Lee Jung-myung 'ın kalemiyle tanışma kitabım oldu. Tek kelimeyle müthişti. Düşünme şekli, hayatı algılayışı bizim gibi olmayan, hatta bizim dememeliyim çoğunluk gibi olmayan insanlar hakkında ne kolay yargıya varıyoruz öyle değil mi? Asperger sendromu olan Gilmo da aptal sanılan bir dahi. Asal sayılar, simetri, semboller ve dizilimler onun hayatı yorumlama biçimi. Hayatı öyle farklı bir pencereden algılıyor ki masumiyetine hayran kalıyorsunuz. Sakin bir hayata sahipken doktor olan babasının Hristiyan olduğu açığa çıkınca hayatları birden değişir ve kendilerini çalışma kampında bulurlar. Burada zor şartlar altında yaşam mücadelesi verirken Yonge'yle tanışır. Simetriyi çok seven Gilmo, Yonge'nin altın orana sahip yüzüne hayran kalır. Aralarında çok özel bir bağ oluşur. Öyle ki kendisine dokunulmasına izin vermeyen bundan rahatsızlık duyan Gilmo ilk kez Yonge'de tadar özel duyguları. Ve bir gün Yonge çalışma kampından kaçınca Gilmo onu bulmak için peşine düşer. Çünkü Yonge'nin babası ölmeden önce kızını Gilmo'ya emanet etmiştir. İşte olaylarda tam da bu noktadan sonra başlar. Yonge'yi bulmak uğruna başına türlü felaketler gelir Gilmo'nun. Matematiksel yeteneği insanlar tarafından keşfedilince insanlar tarafından kötü işlerde kullanılır. Kendisini bir anda yeraltı dünyasının karanlık çıkmazında bulur. Farkında bile olmadan kırmızı bültenle aranan bir suçluya dönüşür. Üstelik ortada bir de cinayet vardır. "Birbirimize görünmez bir iple bağlıyız" dediği Yonge'ye olan sevgisi, haketmediği durumlara maruz kalmasına rağmen pes etmemesi ve her zorluğa rağmen yalan söyleyemeyecek kadar özel bir karaktere sahip olan Gilmo bende unutulmayacaklar arasına girdi. Türü sevenlere yürekten tavsiye ederim. "Sihir, mucize diye bir şey var mıdır?" diye sorarsanız, size şöyle cevap veririm; Mucize'yi yaşadım, sihre de şahit oldum. Yine "Bu nasıl mümkün olabilir?" diye sorarsanız, yine şöyle cevap veririm; Nefes alıp veriyor olmamız mucizedir. Birbirimizi sevmemiz bir sihirdir.' Herkese keyifli okumalar. Kitapla kalın...

Cennetten Kaçan ÇocukJung-Myung Lee · Doğan Kitap · 202254 okunma

··

242 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ercan ERGÜN