Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
muhteşem bir kitap!
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CqGQ-kdoRUQ Hangimizin içinde bizi bizden uzaklara sürükleyen bir şeytan yok ki? Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak her yaşa uygun harika kitaplar önerdim. Kitap önerisi alabilmek için yorumlar kısmına bakabilirsiniz. Sabahattin Ali'nin bugüne kadar okuduğum sadece birkaç kitabı olmasına rağmen onun kitaplarında fark ettiğim önemli bir yön var. Her yazar insanı nefreti, sevinci, arayışı, hüznü, dürtüleri ve diğer yönleriyle bütünsel olarak ele almayı başaramıyor. Ama Sabahattin Ali, kendi kurguladığı karakterlerle insana has dertleri okuruna net bir şekilde aktarabiliyor. Bu kitap bana hangi kitabı hatırlattı dersiniz?
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
'nin
Karamazov Kardeşler
Karamazov Kardeşler
kitabındaki Ivan Karamazov'un kendi şeytanıyla olan mücadelesini gördüm bu kitapta. Ivan sanki Türkiye'ye gelmiş, adını Ömer olarak değiştirmiş ve yepyeni bir çevre oluşturmuş gibi geldi. Ama değişmeyen tek bir şey vardı bu iki karakter için: İnsanın dünyada bulunuş biçiminden dolayı çektiği evrensel varoluş sıkıntısı. Kitabı okurken aklımdan hep
Ingmar Bergman
Ingmar Bergman
'ın Persona filmindeki "Başkalarına karşı sen ile yalnızkenki sen arasındaki uçurum" repliği geçti. Ömer'in başkalarına karşı rol yaptığı Ömer ile kendi içiyle yaptığı diyaloglar arasında uçurum kadar fark vardı. Macide'nin de öyle. Keza bizlerin de... Zaten bu kitabı okuyan herkes kendisini ya Ömer ya da Macide gibi hissetmemiş midir? Çünkü Ömer gibi ben de başkalarından çok kendimle konuşurum. Macide gibi ben de arkadaşlarımla konuşurken ortak bir nokta bulamamaktan şikayetçiydim, arkadaş çevremi değiştirdim. Bedri gibi ben de kafamdan bir türlü atamadığım insanlara sahiptim. İşte Sabahattin Ali bu yüzden Sabahattin Ali... Onun karakterlerinde hep kendi hayatımızdan izler bulabildiğimiz için. Ömer karakteriyle vurgu yapılan maddi bağımsızlık ve iletişimsizlik konularının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Maddi bağımsızlık olmadan manevi bağımsızlığın da gelmediğini düşünmüşümdür hep. Ömer'in roman boyunca içinden çıkamadığı yegane konu parasının olmaması aslında. Bu yüzden insanın öncelikle kendi tutkusunun ona sağladığı maddi bir kaynağı olacak ki, sonrasında bu alıntıda olduğu gibi yaşamaya değer daha büyük bir sebep bulabilsin: "İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı! Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı." [s. 188] Ayrıca Ömer -yani size dediğim evrensel varoluş sıkıntısı olan dünya insanı-, birisini seviyor ama onunla daha sağlıklı iletişim bile kuramıyor. Böyle bir sevginin ne anlamı var? Karşındakini beklentiler içinde bırakıp ona zarar vermektense içindeki bütün suçları üzerine attığın o meşhur şeytanınla konuşup barışmak daha iyi değil mi? Her ne kadar Sabahattin Ali "içimizdeki şeytan" benzetmesiyle özeleştiri yapmamıza engel olan bencil kısmımıza vurgu yapsa da, toplumun da kendisine has bazı şeytanları olduğunu düşünüyorum. Eylemsizliktir onun bir şeytanı, körü körüne bir fikre bağlanmaktır diğer bir şeytanı, sorgulamadan batıl inançların peşinden gitmektir hiç bırakamadığı başka bir şeytanı... Hatalarımızı sürekli içimizdeki şeytana yüklersek hiçbir yol alamayız bu hayatta. Başarısızlıklarımızı kadere yükleyip dururuz sonra. Önlem almayışlarımızdan mağduriyetler yaratırız. O şeytanla ya tamamen barışmalı ve beraber yürümenin bir yolunu bulmalı ya da tamamen yok etmeli bir şekilde. Bir başka konu olarak, romandaki karakterlerin Türk edebiyatındaki bazı isimleri ve özellikle de Nihat karakterinin Hüseyin Nihal Atsız'ı temsil ettiğinin bilincindeyim. Sabahattin Ali ve Atsız arasında geçen atışmalardan da haberdarım. Yazarların edebi karakteri ve kalitesiyle ilgilendiğiniz zaman bu tür magazinsel polemiklerden uzak durup yazarları tamamen yazdıklarıyla değerlendirebilmek de büyük bir özgürlük oluyor bence. İnsanlar genel olarak kaos görmek ve ülkemizde yaşanan kutuplaştırma ortamını edebiyata da yansıtmak istiyorlar. Ama ben, yazarları edebi içerikleriyle değerlendirmeye devam edeceğim. Bir gün içimizdeki şeytanlarla barışabilmek dileğimle...
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173,2bin okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
37,2bin görüntüleme
Baxışova899 okurunun profil resmi
Herkese selam Allah oruç tutan herkesin orucunu kabil etsin . Hayirli ramazanlar👏🤗
Baxışova899 okurunun profil resmi
Cinayet kitabi öneren bilirmisiniz lutfen?
Ahmet Kubilay okurunun profil resmi
Oğuz bey yazınızı çok beğendim. Özellikle son yazdığınız kutuplaşma ve kaos ile ilgili tespitiniz cidden alkışı hak ediyor. İnsan olmanın yegane şartının da insanca yaşayabilmek olması gerektiğindeyim ki zaten sizde yazınızda kitaptan alıntı yaparak belirttiniz. Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim
Geri111
117 öğeden 111 ile 117 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.