Gönderi

NOTLAR: Gerçekliğin bütünü içinde tarihsel olguları seçme konusunda kuramcılar iki karşı görüş ortaya koyarlar. Bazıları, olguların, olaylar üzerinde yarattığı etki yüzünden tarihsel olduğu görüşündedir. Örneğin, Eduard Meyer'in savı buydu. Max Weber bu teze şöyle karşılık verir: Her olay, bütün öbür olaylar üzerinde az çok büyük bir etki yapsaydı, tarihsel olaylarla tarihsel olmayanlar arasında bir seçim yapma olanağı olmayacaktı. Bunun için, Weber, Kant'çı Heidelberg okuluna bağlanarak, bu seçim için tek ölçütün, olaylar bizim değerler düzenimiz karşısındaki önemi olduğu görüşündedir (Goldmann 1998; çev.Timuçin, 33). Demek ki tarih bilimleri ve insan bilimleri, fizik ve kimya bilimlerinin yaptığı gibi, insan dışında kalan olguların oluşturduğu bütünü, insan eylemlerinin yöneldiği dünyayı incelemekle yükümlü değiller. Bu bilimler, tersine, bu eylemin kendisini, yapısını, bu eylemi canlandıran istekleri ve bu eylemin uğradığı değişiklikleri inceler (Goldmann 1998; çev.Timuçin, 33). Weber'in temel düşüncesi şudur: Değer yargıları yalmzca. nesnenin seçimine kurulmasına karıştıklarından, dışa atılabilir olan öğeleri (Sezar'ı öldüren silahın cinsi vb.) yine dışta bırakıp nesneyi değer yargılarından bağımsız ve nesnel bir biçimde inceleme olanağı vardır. Bu hayalin yanlışlığını söylemeye bile gerek yok. Seçilmiş olan öğeler incelemenin sonucunu Önceden belirlerler, kendiliklerinden. Değerler "bizim" değerlerimiz olmadığından yani kültürümüzün ve toplumumuzun değerleri olmadığından, ama şu ya da bu toplumsal sınıfın değerleri olduğundan, bir görüş açısının temel saymayıp attığı şeyi bir başka görüş açısı çok önemli sayabilir (Goldmann 1998; çev.Timuçin, 50).
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.