Gönderi

668 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Eğer ölümüme 48 saat kaldığını öğrenseydim, bu kitabı üçüncü kere okurdum. Öncelikle basit eksileri aradan çıkartalım. -Yazım Dili: Son derece yalın. Özellikle ilk 400-450 sayfada bir vücut dilinin tekrar ve tekrar betimlediğini görebilirsiniz. Yanlış anlamayın karakter ve ortam betimlemeleri oldukça yerinde, ama basit ve sade, pek özel değil... Eksiler bitti! Yey! O halde en sevdiğim şahane taraflar. -Karakterler: Dandik romanların bazı bazı ortak özellikleri vardır. Bir odada üç-dört karakter sohbet ederken "dedi John," veya benzeri kalıplar yer almazsa kimin konuştuğunu anlayamazsınız. Hepsi birbirinin klonu gibidir. Ama Sissoylu'da değil. Bırakın üç-dördü, sekiz-dokuz kişi aynı odada konuşsa bile kimin kiminle konuştuğunu anlıyorsunuz. Ana karakterinden yan karakterine kadar irili ufaklı herkesin, kendi hayalleri, geçmişi, sosyal ilişkileri, motivasyonları ve bir insan olmalarını sağlayan sayısız unsur var. Her karakterin kitap ilerledikçe gelişimine tanık oluyorsunuz, iyi veya kötü şekilde. Bu size karakterlerin kağıttaki kelimelerden fazlası olduğunu, birer insan olduklarını hissettiriyor ki bence bir romanın başarması gereken ilk ve en önemli şey karakterleri önemsetmektir. -Dünya İnşası: Sissoylu fantastik bir eser ve bunu dibine kadar hissettiriyor, ama bunu yaparken yani dünyamızdan bu denli farklı olmasına rağmen yine de kendi evrenini gerçek gibi hissettirebiliyor. Bu inanılmaz tutarlı ve kapsamlı dünya inşasının meyvesidir. Her şey birbirine bir ağacın kökü gibi sıkıca bağlı, her fantastik unsurun bir amacı ve sebebi var, her açık nokta ilerde başka bir yere bağlanıyor ve yanıtsız soru kalmıyor. -Olay Örgüsü: Henüz önsözde bu kitaba kalbimden vurulmuştum ve her yeni sayfada ilgim ve heyecanım katlanarak arttı. Tempo tam yerinde. Ne zaman, "sanırım birazdan şunlar olacak," desem veya, "kitap sanırım şöyle bitecek," desem yazar bana adeta tokat attı. Bakın güzel kıvrım yapmak zordur çünkü hikayenin kıvrımını eğer çok az gösterirsen çiğ durur, çok gösterirsen ise büyüsü kaçar. En güzel plot twistler gözününüz önünde olan ama göremediklerinizdir. Bu kitap -ve serisi- başlı başına bu konu hakkında bir şaheserdir. Her bir kıvrım sizi dumura çevirecek, tahmin edilemez ama tatmin edici olacaklar. Ayrıca Sissoylu'nun son 150 sayfası (çoktan okuyan dostum sen nereden bahsettiğimi biliyorsun) çığ gibi üstüne yığılacak. Hızlı, büyüleyici, doyurucu. Kitabın tüm övdüğüm noktalarını yazamam. (Çünkü kimse 300 sayfalık bir inceleme okumaz). Ama eğer anlattıklarım biraz bile ilginizi çektiyse ve fantastik kurgu ilginizi gıdıklıyorsa, bu kitaba bayılacaksınız.
Sissoylu - Son İmparatorluk
Sissoylu - Son İmparatorlukBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 20141,271 okunma
42 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.