Gönderi

302 syf.
·
Puan vermedi
Aaah ahh! Kader bir şahane eserden mahrum kalmamıza sebep olmuş da haberim yokmuş. Meğer bu kitap ömrü vefa etmediği için yarım kalmış. Ona ait dört bin evrak içinden ayıklanmış, karışık numaralandırılmış sayfalara, aynı bölümlerin birden fazla müsveddelerine rağmen titiz bir çalışmayla bir araya getirilerek yayınlanmış. Önsözde diyor ki herhalde Tanpınar bu haliyle yayınlanmasına katlanamazdı. Elbette müsveddeler arası bağlantı kopuşlarından, eksiklerden ötürü onun kusursuz romanlarındaki pürüzsüzlüğe alışanların garipseyeceği geçişler var. Fakat bu haliyle bile bitmiş pek çok romandan daha iyi ve bana yine keyif verdi. Günlükleriyle okununca,ki okumasak da ortaklıklar görünüyor, baş kahraman Selim’in kendisiyle paralelliğinin görüneceği söyleniyor. Bu arada Selim’in adını önce Suat koymuş sonra değiştirmiş ama Suat diye ayrı bir karakter daha yaratmış yine. Huzur’da da Suat önemli bir karakterken ikinci defa bu ismi bu şekilde kullanınca bu Suat’ların hayatında bir karşılığı mı var diye sormaktan kendimi alamıyorum. Bu defa daha çetrefilli bir aşk hikayesini örmeye çalışmış canım Tanpınar. Tam da düğümleri çözmeye başladığı yerde yarım kalıyor. Öte yandan 1950’li yıllar, Demokrat Parti dönemi siyasi eleştirisini katmış. Akışta yerini bulamayıp kitabın sonuna koydukları bir müsveddede Mehmet Narlı diye bir siyasi karakteri eleştiriyor ki çok beğendim. Ve Proust’a öykünürcesine bir kokteyl akşamının içine sanat, bilim, aşk her ne varsa katarak zenginleştirilmiş ama onun gibi gereksiz dedikodulara hiç dalmamış. Tasvirleri inanılmaz güzeldi, hele bir kestane ağacının uyanışı var ki eridim bittim. Kitabın sonundaki roman planı yazarlık sürecine dair güzel ipuçları veriyor. Romana başlayıp öylece devam etmiyor, farklı bölümleri yazmış ve hikaye örüldükçe tekrar tekrar düzeltmiş. Proust okudukça Tanpınar’a sevgim ve saygım katlanarak artıyor. İkisinin de entelektüel birikimi muazzam ama Tanpınar’ın çok farklı kültürdeki şehirlerde yaşamasının ve yurt içi-yurt dışı gözlemlerinin yazınını daha geniş çerçevelere taşıyıp zenginleştirdiğini düşünüyorum. Bu kitapla iyice emin oldum ki Fransızlardan çok daha şanslıyız.
Aydaki Kadın
Aydaki KadınAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 2015905 okunma
·
234 görüntüleme
Yorgunmitokondri