Napoli serisinin 4. ve son kitabı olan kayıp kızın hikayesi öncekilerde olduğu gibi süprizlerle ve şaşırtıcı olaylarla dolu oldu benim için. Ayrıca tüm kalın kitaplarda ve nehir romanlarında olduğu gibi de biraz hüzün kapladı haliyle. Alışıyorsunuz karakterlere tanıyorsunuz tanıdığınız birilerine benzetiyorsunuz. Artık ailenizden biri oluyor kızıyor, sinirleniyor, öfkeleniyor, sorguluyor sonra affediyorsunuz. Kendinizce kendinize konular çıkarıyorsunuz kimi tanıdık, kimi de olsaydı ne oLurdu dediğiniz. Bu uzun yolculukta 60 yaşlarına kadar yaşamlarına tanıklık ettiğimiz Lila ve Lenu nun Napoli ve diğer şehirlerdeki olanlara da bizleri tanıklık ettiriyorlar. Lila yla zaman zaman örtük bazen de aleni kötülüklerini görüyor Lenu yu nasıl etkilediğine daha doğrusu Lenu da onu hayatının merkezine bu kadar almasına şaşırıyorsunuz. Lila hayatın çıplak gerçekleriyle çok küçük yaşlarda tanıştığından travmatik bir kızdır ve hayata tutunmak için içindeki o kırılgan çocuğu saklamak için hep katı durur ve savunmada kalır. Kötülük onun doğalıdır, zekidir mahalledeki olayları dolayısıyla oradan tam bir İtalya paranomarasını göstermek ister yazar ve biz gayet net görüyoruz, tüm olanları bitenleri çabuk kavrar Lina. Hep bir dengelenmek ve onay ihtiyacını dengelenmek hissini o da Lenu dan almaya çalışır. Aynı gence aşık olurlar zamanları farklı da olsa ,ikisi de Nino için eşlerini aldatırlar. Aşkın zehirini, yasak ilişkinin çekiciliğinden ikiside Nino nun karakterini çözerek kurtulurlar ve bu dönemde hiç konuşmazlar. Hiç konuşmadıkları zamanlara ben bunlara kopuş diyorum çünkü nefret ettikleri birbirlerine ulaşamadıkları dönemlerdir. Biri aldatarak tüm konforunu yitiririr düzenli aile ortamını diğeri de mahalleden ve ailesinin gözünden düşer. Lina manavın oğlu Enzo yla bir yol tutar ikiside çok çalışırlar ve zengin olurlar. Lenu da ilk eşinden sonra Nino dan birde kızı olur. Üç kızla ve romanlarıyla düzen tutturmuştur. Lina nın da bir erkek ve bir kızı olmuştur. Lenu nun üçüncü kızıyla yaşıttır bu kızın ismi de Tina dır. Çocuklar, aldatmalar, eski eşlerin zorbalıkları ve ülkedeki siyasi kargaşalar yine onları yakınlaştırmış daha doğrusu Lenu bir kez daha inanmak istemiştir Lina ya. Lenu kızlarıyla eski mahalleye Lina nın apartmanına taşınır ve çocuklara birlikte bakarlar. Çünkü ikisi de iş kadınıdır ve çocukların sorumluluklarını paylaşırlar birbirlerinin çocuklarına annelik yaparlar. Ama bu kadar iyilik yakışmaz Lina ya ve bu seferde önce yazarlığını eleştiren sorgulayan onun için gizli kütüphanelere giden,latince öğrenen,hatta kitaplar yazan Lina, şimdi de anneliğini sorgular. Ama artık Lenu kendi rotasını sağlam çizmiş omurgalı ve çalışkan bir kadın olup neyin ne olduğunu anlayıp lina nın manüpülatif hareketlerini anlayıp kızlarının ve babalarının arasındaki ve ailesi içindeki hatta mahalledeki arkadaşları arasındaki dengeleri kurmayı başarmıştır. sonrasında Sonrasında birçok önemli olaylar yaşanır ve yine ikisinin tepkileri reaksiyon aldıkları durumlar sahnelenmiştir. Sonunda daha doğrusu kitabın başlangıcında kaybolan Lina bulundu mu sorusuna gelecek olursak oraları süpriz olsun derim. Lina nın bulunmasından çok Lenu nun doğruları görüp kendi kayboluşlarından kurtulması beni çok mutlu etti. Çok zaman geçti fakat özgürlüklerin bedeli de öyle kolay olmuyor. Küçüklükte bizim idealize ettiğimiz karakterler her zaman doğru olmuyor işte, bazı küçük iyi şeylere vesile olsalar da kölelik mefhumundan özellikle de duygusal bağımlılıktan)söz etmek daha doğru olacak, veda etmek zor olsa gerek. Başaranlara selam olsun, bakın bakalım sizin tutunduklarınız fark etmeden davranış kalıplarınız hangi idealize ettiğiniz insanların aynısı. Sonradan da bu gerçekten ben miyim diye sorun. Daha sonra içinizdeki beni inşa etmek için bu kişilere duygusal sınırı nasıl koyalım diye bir düşünün isterseniz. Tabii isterseniz ya da boş verin bu seri romanları okuyun, çünkü süperler. sevgilerimle.

Kayıp Kızın HikayesiElena Ferrante · Everest Yayınları · 2016757 okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Arzu Kapoglu