Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

97 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
komedi kant
geçen birinin felsefe sınav kağıdına yazdıklarını gizlice okurken alay ediyordum, ödev ahlakı bu kadar yüzeysel anlatılabilirdi diye düşünmüştüm fakat ironiktir ki kant’ın kendisinin de yüzeysel olduğunu düşünüyordum zaten, e ben de dürtüsel bir insan olduğumdan bir anda kitabı alma ve tekrar kişisel analiz sürecine girme kararı aldım. kant eylemi yapılırken eylemin somut sebep sonucundansa niyete odaklanıyordu ama şahsi fikrim teknik olarak tüm niyetler rasyonel olarak bakıldığında kişisel tatmine çıkmaktadır. hiçbir çıkar ve beklenti baz alınmadan yapıldığı düşünülen tüm eylemlerin aslında somut ya da soyut çıkarı vardır. yazısında çelişkilerden geçilmiyor, ahlaki konularda duygulardan uzak durulması gerektiğinden bahsediyor fakat bahsettiği “ahlak” tamamen kendi fikir ve duygularından yola çıktığı rasyonellikten uzak hükümlerden ibaret. ödev ahlakı dediği saçmalık tamamen toplumsal normlar tabiri caizse süper ego,çıkarsız gibi görülen tüm eylemler zaten ya idine ya da süperegona hizmet eder. eylemlerin çıkar veya bir başkası için değil vicdanen yapılması gerektiğinden bahseder fakat vicdan dediğimiz şeyde zihinsel ve duygusal çıkar içerir. kafasında bir ideal belirlemiş sonra duygularını karıştırmadan bu ideale uymanın rasyonel olduğundan bahsetmiş. herkes kendini kandırır fakat bu ekstra trajikomik. insana yardım etmekten bahseder ve çıkarla değil olması gerektiği gibi, topluma uygun yardım edildiğinde bunun iyi niyetle ödev ahlakına uygun olduğunu savunur fakat topluma uygun davrandığını düşünmekte zaten başlı başına bir tatmin içerir. demem o ki kimse kimsenin hayrına bir halt yapmaz, ne birine ne topluma. karşımızda bir başkasını ya da toplumu gözeterek verdiğimizi sandığımız her karar aslında sadece kendimize yöneliktir. pollyannalardan hep tiksinmişimdir zaten, ya da sözde fedakar insanlardan. fedakarlıkta bulunmanın verdiği rahatlama ve kendini üstün hissetme ihtiyacı amacıyla kullanılan araçlardır bu safsatalar, geçici sürelerde eksiklik duygusunu kapatır. halen net bir sebep sonuç ilişkisine dayandıramadığım herkesin çoğu eyleminin bağlandığı eksiklik duygusu. hiçbir zaman çıkarsız ve rasyonel iyilik ya da kötülük yoktur. karşındakine yardım ederek kendini yüce ve iyi hissettiğin için yardım edersin. iyilik ve kötülük kavramları kadar da büyük palavra yok zaten. kötülük dedikleri tatmine direkt olarak hizmet ederken iyilikse dolaylı yoldan hizmet eder. rasyonel olarak hiçbir farkları yoktur esasında, aynı sonuca giden iki farklı yoldur sadece. sonuç olarak kant hakkında düşüncelerim değişmedi, zaman kaybı + sıfır zihinsel tatmin içeren bir okumaydı. en nihayetinde çıkarsız hiçbir eylem yoktur ve hepimiz dolaylı ya da direkt olarak bencilizdir. “biz arzulanana değil, arzulamanın kendisine aşığızdır.”-friedrich nietzsche
Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi
Ahlak Metafiziğinin TemellendirilmesiImmanuel Kant · Türkiye Felsefe Kurumu · 1999340 okunma
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.