Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kitabı elime aldığımda kendime 2 hafta süre vermiştim, ancak elimden bir türlü bırakamadım, bir türlü kopmak istemedim belki peygamberlerin evlat yetiştirme metotlarını şiar edinmeye ihtiyacım vardı, belki de gerçekten bu tarz kitapları okumayı çok özlemişim. ruhumun içine işleye işleye okudum. okurken evladımı düşündüm, eşimi düşündüm, kendimi düşündüm. hatalarımı, yapmış veya yapacağım hatalarımı düşündüm. Hz. Adem’den Efendimiz ’e kadar adı geçen peygamberlerin hayatlarından evlatlarıyla aile yaşantılarıyla ilgili kesitler sundu kitap. yeri geldi Hz. Adem’in yanında Habil ve Kabil kavgasında, yeri geldi Hz. Meryem’le Sükût orucunda buldum kendimi. Hz. Eyüp'ü okuduğumda hüzünlendim, Efendimiz ’in Hz. Hasan ve Hüseyin ile oynadığı oyunları okuduğumda tebessüm ettim. etkilendiğim yerlere değineyim; öncelikle anne ve babalık evlat sahibi olma ile değil, gebe kalmakla da değil, eş seçimi ile başlıyor diyor kitap. evet hiç bu açıdan bakmamıştım. genlerimizde var olan karakterler nesilden nesille aktarılarak kazanıldı sonuçta. burada habilin soyundan gelenler ve kabilin soyundan gelenlerin akıbetlerinin atalarına benzemesi bu tezi kuvvetlendirmektedir. evladının dürüst, güvenilir bir insan olmasını isteyen, evvela dürüst ve güvenilir bir eş seçmeli. eş seçerken acaba bu adam çocuğuma nasıl bir baba olacak diye hiç düşünmemiştim açıkçası. çok şükür ki kader bu noktada beni sınamadı da dürüst güvenilir, anlayışlı bir eş ve dünyalar tatlısı bir evlada sahibim. Hz. Âdem ve Hz Havva'nın kız çocuklarından birinin isimi iklimya imiş. Çok ilginç geldi isim. Hadis-i şeriflerde çocuk terbiyesinin genellikle babaların üzerine yüklendiği belirtilmiş. yani çocuk terbiyesi evvela babaların vazifesi, genelde annelerin vazifesi olarak görülüyor. Çocuk yanlış bir şey yaptığı zaman direkt annesinin üzerine gidiliyor, annesi bu çocuğu böyle yetiştirmiş deniliyor. “Nuh” isminin anlamı “çok ağlayan” imiş. Buna da şaşırmıştım. Modern put çeşitlerini anlatırken gerçekten de hak verdim yazara. o kadar çok putla uğraşıyoruz ki, el alem ne der putu, ders putu, okul putu, başarılı olsun oğlum, putu vs. putlara tapmak eskilerin adeti olarak görülse de günümüzde modern olarak gerçekten bir sürü puta tapıyormuşuz. O noktada kendime çeki düzen vermeye karar verdim. Hazreti İbrahim'i anlatırken sadece ateşe atıldığı sıradaki teslimiyetinden bahsetmiş Halbuki Onun oğlu İsmail ile ilgili daha fazla an, diyalog veya detay bilmek isterdim. Bunu göremedim kitapta. Cinsel kimlikle alakalı yazdığı yazıyı yazının altına imzamı atarım. enfes tespitlerde bulunulmuş. gerçekten kız çocuğunu kız gibi erkek çocuğunu da erkek gibi yetiştirmediğimiz takdirde ortaya kız gibi davranan erkekler erkek gibi davranan kızlar çıkıyor, bu daha sonra cinsel kimliğini kaybeden insanlara eviriliyor, bu durum eleştirildiği zaman da homofobik olarak yaftalanıyor insanlar. yani normal olan bir şey değil bu ve bu normalmiş gibi görülüyor. Hz Eyüp'ün hastalığını okuduğum zaman dikkatimi çeken şey şu oldu: vücudunu kurtlar sarmaya başladığı zaman o kurtlarla birlikte 7 sene yaşamış ve 400'den fazla çeşit kurt varmış vücudunda. Yani biz bir diş ağrısına 2 saat dayanamıyoruz, Hz. Eyüp 7 yıl kurtlarla birlikte yaşıyor. sayfa 71'deki şu satırları okurken çok utandım: “Oysa günümüz ebeveynliğinin sabrının sınırı yok denecek kadar azdır. Çocuğun çocukluğuna bile tahammül edemeyen pek çok ebeveyn, en özel nimetlerden biri olan anne-babalık makamını dahi bir zahmetmiş gibi anlatmaktadır. ‘Gece uyutmadı, çok yaramaz, çok yoruluyorum' gibi onlarca yakınma cümlesiyle -bırakın bir imtihan sürecine-rahmet olana bile külfet muamelesi yapabilmektedir.” Tam da evladım gece uykusunu düzenli olarak uyumadığı için şikâyet ettiğim zamanda bunu okumak beni bayağı utandırdı Eşek sesinden yola çıkarak haz ötelemeye varıp yaptığı açıklamalar akılda kalıcıydı, o yazıları çok beğendim. Son olarak biyolog olduğumdan dolayı bu tarz şeyler ilgimi çekiyor, Hz. Meryem'in Hz. İsa'ya hamile kalışını anlatırken Cebrail'in ruh üflediğinden bahsediyor. Halbuki bu olay biyolojide çok fazla örneğini barındırır. bu olayı biyologlar partenogenez ile açıklayabilir örneğin bal arılarında kraliçe arı, hiç kimseyle döllenmeden kendi kendine yumurta oluşturuyor o yumurtalar daha sonra erkeğe dönüşüyor. hatta bu sadece arılarda değil su pirelerinde bazı kertenkelelerde kuşlarda bile görülebilir. O yüzden insanda görülmesi o an için bana abes gelmedi. Kısaca bittiğine üzüldüğüm bir kitap daha okumuş oldum Hatice Kübra Tongar'a bu noktada teşekkür ediyorum, bize peygamberlerin evlatlarıyla olan ilişkilerini okuma fırsatı kazandırdığı için.
Fıtrat Pedagojisi 2
Fıtrat Pedagojisi 2Hatice Kübra Tongar · Hayykitap · 20151,313 okunma
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.