Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aslında her şeyin, bütün varlığın yaratılış sebebi de, başı da sonu da AŞKtır.Ama hepsinin sonu aşk olmuyor. NEDEN? Aşkı kabul edenlerin, rabbini, rabbinin kendisine olan sevgisini, muhabbetini, muamelesini kabul edenlerin ve o muhabbete karşılık verenlerin sonu aşk olur. Ötekiler ne olur peki? Ölür. Allah cehennemdekiler için öyle buyurdu."Ölmezler ki ölsünler, yaşamazlar ki yaşasınlar." Ne ölüdür ne diri. Diri olması için aşk gerekiyordu. Aşk olmayınca ölü ile diri olmanın ortasındadır. Yaşayan bir ölü. Hayvanlar için ALLAH hüdhüd kuşu ve bir karınca ile Allah'ı nasıl bildiklerini, hidayeti, ALLAH’ın nurunu nasıl bildiğini örnek veriyor. Aşk dile gelmez, kelimelerle söylenmez.İnsan aşkını, insanlara, mahlukata, varlığa yaptığı muamele ile ispatlar. Seviyorum demekle sevmiş olmuyorsun.O sevginin gönlünde öyle bir hakim olması gerekir ki, dile gelmesin, gözyaşı olsun. Gözyaşı! Söylemek istediğinde, böyle boğazına düğümlensin... Sağa dönsün, sola dönsün, onu uyutmasın. Aşk böyledir. Rabbinin huzurunda nasıl duracağını bilemesin. RABBİ ONU SALLASIN O İSE AŞK İLE CEVAP VERSİN DÖNSÜN ŞÖYLE LEBBEYK DESİN... Niye söylüyorum böyle? Kendimizi kandırmıyalım diye. Yoksa kime sorsan seviyorum der. Rabbimi seviyorum, İnsanları, Mahlukatı seviyorum. Tabi ya... Ne kadar sevdiğin belli. Nefsinden başka hiçbir şeyi sevmediğin bellidir. Her şeyi nefsin için sevdiğin ortada değil midir? Bunu görmemek için kör, sağır olmak lazım. Ne buyurdu? "Sen ALLAH de. Bırak bataklığa batanlar battıkları bataklıkta oynasınlar." Sen ALLAH de, ALLAH’a davet et. Bataklıktan çıkıp geldiyse, gelsin, gelmediyse bırak bataklıkta oynasın dedi. Hangi bataklık bu? Nefsin bataklığı.Nefsin ilahlık iddia etme, varlık iddia etme, ben deme, bence, bana göre deme bataklığıdır. ALLAH diyememe, ALLAH’a göre diyememe bataklığıdır. ALLAH’a şahit olmama, taktire razı olmama bataklığıdır. Sonra perde aralanır... Ne buyruldu öldükten sonrası için; "Bugün gözün keskin görür." senin için perdeleri açtık bak.sonra huzura aldığında hiçbir şey gizli değildir." Açıkladığınızı da gizlediğinizi de size haber verir." buyruldu. Bak, sen böyle baktın, beni dinlemedin, ciddiye almadın. Mülkün maliki,meliki olduğumu kabul etmedin.Rabbin olduğumu kabul etmedin,durmadan konuştun. Nefsin öyle bir konuştu, öyle bir gürültü yaptı ki, hitabımı işitemedin. Nefsin gözünü öyle bir perdeledi ki, benim taktirimi, emrimi, muamelemi, her anda faal oluşumu göremedin. Kör oldun kör! Orda görmedin.Burda da göremiyeceksin."Orda kör olanlar Ahirette de kördür, sağırdır" buyurdu. Kör olmayı hak etti, çünkü rabbini, rabbinin Kudretini, işini görmeyi istemedi! Ne diyecek? "Ben dünyada görüyordum yarabbi." "Evet görüyordun ama görmeyi istemedin. Burada kör haşr olacaksın." Mecnun Leyla'ya olan Aşkın'dan dolayı aklı perdelendi.Mecnun aklı perdenen demek. Aşkı aklını perdeledi, kimin ne dediğine bakmadı, sadece aşkını,aşıklığını söyledi, Leyla dedi. Bir kul eğer Leyla'yı yaratana aşığım diyorsa, iman etmişim diyorsa onda akıl nasıl kalır? Nasıl olurda imanıyla, aşkıyla değil de aklıyla hareket eder? Onun için ne demişler. Şeriate göre şu senindir, bu benimdir. Ama şeriat bir yol. Yolun başındaki öyle söylüyor. Hakikat ve marifet en azından yolun ortasını geçince, sonuna doğru tecelli ediyor, ona da tarikat demişler. Yol.. Yolu yürüyenler, şu senindir bu benimdir demez, seninki senindir benimki de senindir der. Biraz daha yürüyünce, marifet sahibi olunca ne olur? Ne senindir ne benim. Kimin? Allah'ın. Hakikate erenler ne der? Artık bir şey göremez… Ne sen varsın, ne de ben der… Biz de ona aitiz. Ona ait olana, hiçbir şey ait olur mu? Bütün söylediklerimizi aslında herkes biliyor. Neden? Fıtratına öyle yazmış da ondan.Cemalini müşahede ettirmiş, ona hitap etmiş de ondan.O zaman ne yapıyoruz sadece? Hatırlatıyoruz. Unuttuklarımızı, birbirimize hatırlatıyoruz. PİR MUHAMMED HÜSEYİN ( R.A.) 27 KASIM 2020 SOHBETİNDEN ( Sohbet devam edecek inşallah)
··
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.