Gönderi

296 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yüz kitap okuduğunuzu düşünün. Bir miktar bilgi edinecek ve olgunlaşacaksınız. Peki bu etkiler her kitaptan eşit olarak mı gelmiştir? Mesela elli kitap okusaydınız, tam yarısı kadar mı bilgi seviyeniz artacaktı? Muhakkak ki hayır. Bazı kitaplar o kadar iyiydi ki sizin idrak ve kültür düzeyinizi uzaya çıkardı. Çoğu da ortalamaydı ve size pek bir şey katmadı. Hatta bazıları hepten vakit kaybıydı. Eğer bu durumu matematiğe dökebilseydik muhtemelen şöyle bir sonuç görecektik: Artan bilgi seviyenizin %80'i okuduğunuz kitapların yalnızca %20'sinden geldi. Toplumdaki zenginliğin %80'i, nüfusun %20'sinde toplanır. Bir şirketteki kârın %80'i, satışların %20'sinden gelir. Mutluluğunuzun %80'i, eylemlerin %20'sinden doğar. Sonuçların %80'i, sebeplerin %20'sinden gelir. Bu kitabın öne sürdüğü sav bu. Bu arada 80/20, anlamamızı kolaylaştırmak için konulmuş sayılar. 90/10 ya da 77/23 de olabilir. Ancak girdiler ve çıktılar arasında denge değil, istikrarlı bir dengesizlik vardır, diyor kitap. Girdilerin az bir kısmı çıktılara çok büyük etki ederken, girdilerin çoğunluğu çıktıları az bir miktar etkiliyor. Bu durumu ilk fark eden 20.yy başlarında yaşamış İtalyan iktisatçı Vilfredo Pareto. İngiltere'deki servet ve gelir kalıplarını incelerken gelir ve zenginliğin çoğunun, azınlık bir insan grubuna gittiğini gözlemleyen Pareto araştırmalarını başka ülkeler ve zamanlar için tekrarlar. Nereye ve hangi zamana ait veriler olursa olsun, aynı durumun geçerli olduğunu fark eder. Servet nüfusa dengesiz olarak dağılmaktadır. 1900'lerin ikinci yarısında, Harvard'da filoloji profesörü olan George K. Zipf "En Az Çaba Kuralı"yla, mühendis Joseph Moses Juran ise "Yaşamsal Azlar Kuralı"yla Pareto'nun keşfini tekrar eder ve detaylandırır. En Az Çaba Kuralı'na göre, "Kaynaklar (insan, mal, zaman, beceri ya da üretken olan her türlü şey) kendilerini işi minimize etmek üzere düzenlemeye eğilimlidirler, ki böylece herhangi bir kaynağın yaklaşık yüzde 20-30’u, o kaynakla ilintili aktivitenin yüzde 70-80’ine tekabül eder." Muran ise bu kuralı kullanarak yüksek kaliteli ürün araştırmalarına katkıda bulunmuştur. "80/20 Kuralı bu global kalite devriminin tam merkezindeydi." Richard Koch, kitapta 80/20 kuralını detaylı bir şekilde, 16 bölümde farklı konu başlıkları altında açıklamış. Zaman yönetimi, mutluluğa ulaşma, kariyer planlama, yatırım yapma gibi farklı konularda kuralın nasıl kullanılacağı konusunda önerilerini sunmuş. Bilhassa zaman yönetimi konusunda sorun yaşayan birisi olarak kitaptaki önerilerin benim için faydalı olmasını umuyorum ki başladı. Kitaptaki önerilerin çoğunu henüz uygulamaya başlamadıysam da "Yetiştiremeyeceğim, yapamayacağım, zaman yok" korkumu hafifletti ve bana olumlu etkisi oldu. Kişisel gelişim kitaplarının "Bir kitapla hayatınız değişecek" kolaycılığını sevmem ki Koch da bu kitapta bu kurala her kapıyı açan maymuncuk gibi davranmış, bundan biraz rahatsız oldum. Bir şey, bütün sorunların çözümü olamaz. Mümkün değil. Kitabın en sevdiğim kısmı ise gerçekçi bir iyimserlik aşılaması, dünyanın ve hayatın iyiye doğru gitmesinin mümkün ve zorunlu olduğuna inandırmasıydı. "Mutluluk bir görevdir. Mutlu olmayı seçmek zorundayız. Mutlu olmak üzerine çalışmalıyız." cümlelerini altın harflerle zihnime ve hayatıma yazmak istiyorum. Genel olarak sevdiğim bir kitaptı, bu yıl yüz kitap okursam eğer, alacağım toplam faydanın %80'ini sağlayan %20 azınlıktan olacak, diye düşünüyorum ve hayatına yeni bir yol açmak isteyenlere tavsiye ediyorum.
80-20 Kuralı
80-20 KuralıRichard Koch · Doğan Kitap · 2017243 okunma
·
208 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.